BAŞKANLIK, BAŞBAKANLIK ve
VEKİLLİKLER İÇİN TEKLİF
Abdullah Çağrı ELGÜN
Vatandaş kukla değil!..
Bu sistemde, her seçim bölgesi, şehirlere(il)
bir kişi gönderecek. Köyler, kasabalar, ilçe’ye; ilçeler de ayrı ayrı
kendi arasında, bu gönderilenler içinden ilçe halkı, sonra parti üyeleri,
en son da delegelerin teveccühünü alarak seçilmiş, tek aday olarak kalmış,
birinci olmuş kişiyi ile gönderecekler… Bu seçme, seçilme süresi köy,
kasaba ve ilçeler için “On gün”lük süre ile sınırlı olacak. Son gün
oylama yapılıp sonucuyla birlikte şahıs ilçeye gönderilecek.
Bu on günlük sürede köyde, kasabada, kürsülerinde konuşarak
halkı ikna eden, kendini ispat eden, halk, ihtiyar heyeti, muhtarlar tarafından
oylanarak, sınanarak, denenerek, köy odaları, kasaba evleri, halk meydanlarında
ve veya bire bir görüşme ve kendilerini tanıtma ve ispatlama yolu ile
seçilerek, ilçeye gönderilmiş kişiler, aynı şeyi ilçe kürsüsünde de yapacak, ilçe
meclislerinde, belediye salonlarında, halk kürsülerinde ve bire bir halk içine
inerek, kendini göstermek ve ispatlamak maksadıyla konuşacaktır. Kendini ve
yapacakları projeleri anlatarak kendini ispat edecek. İlçe halkı tarafından
oylanacak, sonra bütün partili üyelerin, tamamının üyelerinin oyları ile
seçilecek, sonra da tüm partilerinin toplam delegelerinin tamamı tarafından
oylandıktan sonra, en yüksek oyu alan tek kişi bay veya bayan olarak şehre gönderilecek…
Şehre, her ilçeden seçilerek gelmiş bu kişiler(ne kadar ilçe
varsa o kadar seçilmiş kişi), ildekiler ile de yarışacak. İldeki tanıtım ve
seçilme süresi de on gün olacak… Bu seçilmiş kişiler, bizzat devlet eliyle
ve imkanlarıyla, özellikleri, yetenekleri, bugüne kadar yaptıkları, deney
ve tecrübeleri, birikimleri ile ilgili olarak, basın, yayın ve yerel
televizyonlarında tanıtılabilmesi için fırsatlar sunulacak… Yerel
televizyon ve ilin önemli televizyonlarda kendilerini anlatacak, yeteneklerini
ve kabiliyetlerini ispata çalışacak, fikrini, projelerini, kendini anlatması ve
tanıtabilmeleri için yarım saatlik zaman dilimleri ayrılacaktır…
Sonra bu kişiler için, il içindeki halkın oyuna baş
vurulacak..
Sonra bütün partilerin üyeleri sonra da delegeleri, bu adayları parti ayırımı yapmaksızın oylayacaklar… Bu adaylara kendi partileri oy verebileceği gibi kendi partilerinden olmayan üyeler, delegeler da dahil oy verebileceklerdir. TC numarasına göre oy kullanacak seçmen internet kanalıyla tek bir kişi için oy kullanabilecektir. İlde de kendini ispatlamış, seçilen başarılı bulunan il kapasitesine göre kaç(o il kaç milletvekili çıkaracak ise o kadar) kişi olacak ise bu kadar kişi, nüfus oranı nipetinde yarı yarıya veya yarıdan bir iki eksik bir fazla olarak ilçelerden seçilerek gelenler arasından mecburi olmak üzere belirlenmiş, oy almış olduğu sıraya bakılarak bay veya bayan, birinci, ikinci, üçüncü… onuncu…vb. gibi hangi partiden ve hangi kişi olursa olsun kazanan ilgili partinin hem de halkın vekili olacak. Buradaki seçimlerde erkeklerin tahakkümünü ortadan kaldırmak için bayanların da erkek sayısında, yarı yarıya eşit temsil edilmelerine riayet edilecektir.
Sonra bütün partilerin üyeleri sonra da delegeleri, bu adayları parti ayırımı yapmaksızın oylayacaklar… Bu adaylara kendi partileri oy verebileceği gibi kendi partilerinden olmayan üyeler, delegeler da dahil oy verebileceklerdir. TC numarasına göre oy kullanacak seçmen internet kanalıyla tek bir kişi için oy kullanabilecektir. İlde de kendini ispatlamış, seçilen başarılı bulunan il kapasitesine göre kaç(o il kaç milletvekili çıkaracak ise o kadar) kişi olacak ise bu kadar kişi, nüfus oranı nipetinde yarı yarıya veya yarıdan bir iki eksik bir fazla olarak ilçelerden seçilerek gelenler arasından mecburi olmak üzere belirlenmiş, oy almış olduğu sıraya bakılarak bay veya bayan, birinci, ikinci, üçüncü… onuncu…vb. gibi hangi partiden ve hangi kişi olursa olsun kazanan ilgili partinin hem de halkın vekili olacak. Buradaki seçimlerde erkeklerin tahakkümünü ortadan kaldırmak için bayanların da erkek sayısında, yarı yarıya eşit temsil edilmelerine riayet edilecektir.
Böyle seçilmiş kişiler hem parti başkanının sultası ve
otoriterliği bitecek hem de gerçek, tarafsız ve objektif bir seçim ile hak eden
kişiler, halk tarafından seçilmiş olacaklardır. Seçilenler, hangi partinin
vekili ve ne kadar olursa olsun, aynı şekilde Millet Vekili olarak
seçilip Ankara’ya gönderilecek .
Hem her partinin katılımı, hem halkın oylayıp, eleyerek,
deneyerek, bir çok seçim aşamasından geçirerek yetenek, bilgi, beceri,
deneyim, temsil kabiliyeti açısından, kendini ve meselelerini anlatma başarısı
bakımlarından da seçmiş olduğu vekilleri, hem de ülkemizin medarı iftiharları
ülkemizin kalkınmasında bizleri yönetmekte söz sahibi olabilecek cevherleri
seçerek millete ve devlete büyük hizmetleri sağlamış olacağız..
Vatandaş kukla değil!..
İlle de partilerin dayattığı, hiç de layık olmayacak, olamayacak kişileri: yakın, eş dost ve akrabaları Belediye Başkanlıklarına, Millet Vekilliklerine, Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına taşımak, insanlığa ihanet değil midir?
İlle de partilerin dayattığı, hiç de layık olmayacak, olamayacak kişileri: yakın, eş dost ve akrabaları Belediye Başkanlıklarına, Millet Vekilliklerine, Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına taşımak, insanlığa ihanet değil midir?
Seçilerek Meclise gelenler arasında da aynı kural işleyecek.
Şöyle ki:
Meclise, çeşitli illerden bir çok aşamadan geçerek, elenerek
seçilmiş ve Meclise gelmiş millet vekilleri de basında yayında bir
saatlik bir konuşma ile Meclis içindeki seçilmiş meslektaşlarına, kendi
arkadaşlarına kendilerini tanıtacaklar… Bu süre beş gün olacak. Destek yine
devlet eliyle ve TRT ekranlarında veya başka reyting yapan kanallarda da
olabilir. Bu süre sonunda basından, televizyonlardan bütün Türkiye, seçilmiş bu
vekiller hakkında da bilgi, sahibi olacaklardır.
Türkiye çapında, katılanların elektronik internetten
yapacakları oylamalar ile meclis içindeki vekillerin oylamaları sonunda,
seçilecek ilk birinci olmuş kişi Başbakan, isteniyorsa hatta Başkan(şayet
Başbakanlık kaldırılacak ise), diğerleri de almış oldukları oy
sıralamasıyla Başbakan Yardımcıları, kaç kişi olacaksa o kadar,
veya Başkan Yardımcısı olarak görev alacaklardır. Böylece hem bütün
partilerin de katılımı ve iktidara ortaklığı da sağlanmış olacak, rekabet
artacak, ilk altı ayda, bir yılda görevlerini yerine getiremeyenlerin yerine
kendilerinden sonra en yüksek oyu almış olanlar göreve gelecek, veya yeniden
meclis içindeki milletvekili ve partilerin elektronik oylamaları ile
yeni bakanlar atanacaktır.Kaza, ölüm …vb. gibi durumlarda yerleri
boşalanların yerine yine eski oylamaya bakarak, veya yeniden Meclis içindeki
Vekillerin oyları ile en yüksek oy alanlar ve veya Meclis içinden seçim ve tüm
delegelerin oyları ile göreve getirilecektir… Hem parti başkanları hem de
vekiller, her dört yılda bir kez seçilebilme haklarına sahip olacak, üçüncü kez
başkanlık veya vekillik söz konusu olmayacaktır.
Böylece hiçbir Başkan, Başbakan, Bakanlar kimsenin tahakkümü
olmadan, objektif olarak ve kimseye gebe kalmadan, diyet ödemeden, rahat rahat
görevini huzur içinde ve kanunlar çerçevesinde gönül huzuru içinde, göğsünü
gere gere yapma rahtlığı ve özgürlüğü içinde olacaktır.
İlle de partilerin dayattığı, hiç de layık olmayacak,
olamayacak kişileri: yakın, eş dost ve akrabaları Şefliğe, Müdürlüğe, Daire
Başkanlıklarına, Genel Müdürlüklere, Müsteşarlıklara, Belediye Başkanlıklarına,
Millet Vekilliklerine, Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına taşımak, insanlığa
ihanet değil midir?
Yasama,Yürütme ve yargı da kendi içindeki
dinamiklerden, Hakim, Savcı, Bunların Başkanları aynı yöntemlerle
seçecektir. Böylece yargıda siyasilerin eli olmayacak, adalet sistemi de
kimsenin tekelinde olmadan kendi dinamikleri ve kuralları içinden en iyileri
başa getirilerek adil bir şekilde gerçekleşecektir.
Rektör, dekan da üniversite içindeki dinamiklerden yani
öğretim görevlileri ve orada görev yapan personellerin de oyları ile diğer
seçilenlerde olduğu gibi dört yıllık dilimlerde seçilecektir. Okul Müdürü
ve Müdür Yardımcıları da kendi içindeki dinamiklerden kendi okulda çalışan
öğretmen Kurulu, toplam öğretmen ve çalışan personelleri tarafından seçilip
sistem kendi kendine işleyecek. Dışarıdan hükümet ataması, torpille adam
getirme, devri kapatılacaktır. Diğer daire Müdürleri, Daire Başkanı, Genel
Müdür, Müsteşarlar dahil, belli kıstaslara dayanılarak üstte bahsettiğim
kıstaslar çerçevesinde seçildiğinde adaletsizlik de ortadan
kalkacaktır. Yani bunlarda:
Devlete alınan her memur, kendi branşı, yeteneği ve
almış olduğu eğitimin gerektirdiği işte çalıştırılacak. Biyoloji mezunu
Biyolog olmak için Maliye Bakanlığından kadro beklemeyecek. Mezun olduğu
okulundan almış olduğu diploma gereği tabii olarak “Biyolog”dur. Tıptan
mezun olan “Doktor”dur. Eğitim Fakültesinin Edebiyat
Fakültesinin “Edebiyat” bölümünden mezun olan da “Edebiyat
Öğretmeni”dir. Bunun için devlete girdiğinde özelde çalıştığında durum
değişmez… Biyolog, Doktor, Edebiyat Öğretmeni, Kimya Öğretmeni veya
Kimyager’in kadrosu ve ismi bulunduğu yere göre değişmez.
Değiştirilemez… Eş durumu tayinleri belge karşılığında bekletilmeksizin
gün içinde tayinleri, bayanın veya erkeğin iş yerine (nasıl isteniyor ise
öylece) yapılacak, kimsenin tavassutuna, torpiline, müsaade edilmeyecek ve
diğer tayin ve atamalar da kıstaslar hiyerarşik sisteme tabi olacaktır.
Vatandaş kukla değil!..
İlle de partilerin dayattığı, hiç de layık olmayacak,
olamayacak kişileri: yakın, eş dost ve akrabaları Şefliğe, Müdürlüğe, Daire
Başkanlıklarına, Genel Müdürlüklere, Müştesarlıklara, Belediye Başkanlıklarına,
Millet Vekilliklerine, Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına taşımak, insanlığa
ihanet değil midir?
Devlete giren her memur:
Askeriyede bulunan sistem gibi bir sistem ile memurluğa
başlamalı ve ilk beş yıl sonra her memur, yapılacak bir sınavla veya
sınavsız başarı ve hizmet süresi itibarı ile şef, Müdür, Daire Başkanı,
Genel Müdür, Müsteşar olmalı… Üniversitedeki Rektörlük seçimi gibi
Müsteşar dahil Yüzlerce müsteşar, genel müdür, daire başkanı ve müdür içinden
görevlendirmeler yapılarak “Aktif Şef, Müdür, Daire Başkanı, Genel Müdür
Yardımcısı, Genel Müdür, Müsteşar Yardımcısı ve Müsteşarlar kurum tarafından
kimsenin müdahalesi olmadan kendi sistemi içinden ve yüzlerce müdür, daire
başkanı, genel müdür ve müsteşarlar arasından görev başına
gelmelidir… Millet Vekilleri, Başbakan, Bakanların bu konuda tavassut,
müdahale ve yetkileri asla olmama ve sistem kendi dinamikleri içinde TARAFSIZ
ve OBJEKTİF kurallar içinde işlemelidir.
Konu ile ilgili makalemizde detaylı olarak açıklanmıştır:
Vatandaş kukla değil!..
İlle de partilerin dayattığı, hiç de layık olmayacak,
olamayacak kişileri: yakın, eş dost ve akrabaları Şefliğe, Müdürlüğe, Daire
Başkanlıklarına, Genel Müdürlüklere, Müsteşarlıklara, Belediye Başkanlıklarına,
Millet Vekilliklerine, Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına taşımak, insanlığa
ihanet değil midir? (Ankara,Cuma,20 Kasım 2015)
(http://abdullahcagrielgun4.blogspot.com.tr/2015/03/milli-egitim-bakanina-ve-bakanlara-acik.html)
***
KAYNAKLAR
www.youtube.com/com/user/cagrielgun
www.facebook.com/cagrielgun
hikayeler.net/yazarlar/10118/-cagri-elgun
www.antoloji.com/turkiye-m-m37-siiri
http://abdullahcagrielgun.blogspot.com
http://tr-tr.facebook.com/;
http://cagrielgun.blogspot.com/ ;
http://gruplar.antoloji.com/turk-dili-ve-edebiyati-sevgisi/mesaj-868821083/;
http://www.hikayeler.net/yazarlar/10118/abdullah-cagri-elgun/yazilar-1/;
http://hikayeler.net/uye-yonetim/istatistikler/yazilar.asp
https://picasaweb.google.com/home