20 Nisan 2022 Çarşamba

RUSLAR ve TÜRKLER; Abdullah Çağrı ELGÜN

RUSLAR ve TÜRKLER                   Abdullah Çağrı ELGÜN

Ruslar Bize Neler Yaptı?

1780’de Odesa, Özi Kalesi’ni kuşatarak bir günde 25. Bin Türk’ü katleden Rusya’dır.

I.Abdülhamit (1768-1774) bunu duyunca felç geçirdi. Çeçenistan, Kırım, Volga, Sibir, Astrahan, Tatar, Dest-i Kıpçak (Kazak) Hanlıklarını yok ederek büyük katliam yapan Rusya’dır. Burada bulunan Türkler canlarını kurtarmak için yollara düştü, kimi denizde boğuldu kimi karlı yollarda hastalıktan öldü… (Kırım Göçü, Karakalpak Göçü, Tatar Göçü, Ahıska Göçü, Kazak ve Kırgız Sürgünleri…) Ruslar’ın Türkler’e yaptığı katliamlardır.

Ruslar, Türk Hanlıklarının içine soktukları çok az sayıda ajanlar vasıtasıyla, satın aldıkları din adamları ve devlet adamları sayesinde Türkler’i içten çökertmişler ve bu satılmışların yaptıkları propagandalar sayesinde, Türk Hanlıklarını tek tek ele geçirmişlerdir. Ele geçirilen yerlerdeki Türkler’den kurdukları ordularla, Türk’ü Türk ile savaştırıp Türkler’i, birbirlerine kırdırdılar. Bugün, Çeçenistan Askerleri’nin Ukrayna’da (Tatar Türkleri) savaştırıldığı gibi…

Ukrayna halkının çoğunluğu Tatar Türkü’dür. Başken Kiev (Kıyevi) (Kıyı Ev) demek olup isimleri de Türkçedir. Bu bölgenin en eski adı Türkiya’dır… Yani bu topraklar Türkler’in hayat sürdüğü ülkedir.

Ruslar ile mücadelemiz bir şarkı sözü misâli: “Bir dargın bir barışık!..” şeklinde vatanları ellerinden alınmış Türkler olarak, 700 yıldır devam etmekte olup, her seferinde Türkler, çok büyük yıkım ve katliama maruz kalmıştır ki bu bir soykırımdır…

Osmanlı Türkiyesi’ni, 1876 Berlin Anlaşmasının ortamına hazırlayıp sokan, Rusya’dır.

1887-1878 (93 Harbi) ile Osmanlı Türkiyesi’nin üçte iki topraklarının kaybına sebep olan Rusya’dır.

Osmanlıyı, kendi valisi (Kavalalı Mehmet Ali ve oğlu İbrahim Paşa) tehdidinden kurtarmak için yardıma gelerek, Osmanlı Topraklarının Paylaşılması planlarını hazırlayan Rusya’dır.

3 Mart 1878 'de Yeşilköy (Ayestefenos) Anlaşmasının imzalanmasından hemen sonra Osmanlı topraklarına el koymak için Balkanlar’da Sırp ve Slavları örgütleyen, Rusya’dır.

Osmanlıyı, Ayestefonos (Yeşilköy) Anlaşması’nı imzalamaya mecbur eden, Rusya’dır.

Ayestefonos (Yeşilköy) Anlaşması ile:

Bosna-Hersek bağımsız olacak.

Romanya, Sırbistan ve Karadağ’ın bağımsızlık verilecek.

Büyük Bulgaristan Krallığı kurulacak ve krallığın sınırları Trakya’dan Arnavutluk, Tuna’dan Ege’ye kadar uzanacak!

Osmanlı Devleti savaş tazminatı olarak Rusya’ya 30 Bin Ruble (245 milyon Osmanlı Altını) ödeyecek…

Teselya, Yunanistan’a teslim edilecek.

Bulgaristan asilleri tarafından, yeni Bulgar Anayasası hazırlanacak.

Boğazlar, savaş ve barış zamanlarında, bütün gemilere açık olacak.

Ermenistan ve Girit’te ıslâhatlar yapılacak.

Ardahan, Artvin, Kars, Doğubayazıt, Sarıkamış, Eleşkirt ve Batum Rusya’ya bırakılacak.

İmparatorluk tahtında Padişah II. Abdülhamit Han bulunuyordu ve bu anlaşmanın hemen sonrasında, “1876’da Berlin Anlaşması” imzalandı…

Rusya, Osmanlıya saldırırsa, İngiltere'nin Osmanlı Türkiyesi’ne yardımı, korumalığı karşılığında Kıbrıs, İngizler’e vermiştir…  Saltanat Tahtında yine Padişah II Abdülhamit Han bulunmaktadır.

Atatürk Döneminde Ruslar ile İlişkilerimiz:

“Genç ve fakir Cumhuriyetimiz hayatta kalma mücadelesi verirken, ABD ve Batı Devletleri Fabrikalarımızın kapanması için kıçlarını yırtarken, beş kuruş para almadan sadece ve sadece; Kuru üzüm, narenciye, domates vs. ve tarım ürünleri karşılığında:

Türkiye'nin en büyük demir çelik işletmesi İskenderun Demir Çelik'i,

Seydişehir Alüminyum'u,

Oymapınar Barajı'nı,

Aliağa Petrol Rafinerisi'ni,

Bandırma Sülfürik Asit Fabrikasını,

Artvin Lif Levha Fabrikasını,

Çayırova Cam Fabrikasını,

Türk Tekstilinin temeli kabul edilen Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasını,

Kayseri Sümerbank Bez Fabrikasını,

Arpaçay Barajını,

Orhaneli Termik Santralini,

Ruslar, tek kuruş almadan, tarım ürünleri karşılığında, bize bir nevi hediye etmedi mi?..

Hepsinin parası: Domatesle, salatalık, portakal, mandalina, üzüm, fındıkla ödenmedi mi?

Bunların hepsi ATATÜRK vizyonu değil miydi? ” Atatürk Ruslar ile iyi bir ilişki kurmuş; bu, iyi dostluk sayesinde Türkiye, Kurtuluş Savaşı sonrasında büyük bir hamle yaparak ayağa kalkmıştı!

Bugün İkinci ve Büyük İlişkilerimiz Olan Devlet, Amerika’dır:

ABD, Muavenet Muhribimizi vurmuş, Irak’ta bulunan Özel Kuvvetlerimizin kafasına çuval geçirmiştir.

ABD, göreve getirdiği iktidardaki BOP elemanları ve Fethullah GÜLEN ile 15 Temmuz Kalkışmasını planlayıp Türkiye’yi ele geçirme eylemine kalkışmıştır…

ABD, Irak üzerinde, Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Turgut BİTLİS’in helikopterini taciz edip düşürmüştür.

ABD, 1948’de, Filistin Halkı üzerinde büyük bir katliam yaparak, İsrail’i bir maşa devlet olarak kurmuş olup, bugüne kadar koruyup ve kollayan da odur.

ABD, Türkiye’nin etrafını kuşatmak, köşeye kıstırmak ve bölmek maksadıyla, Irak’ı bölüp Kuzey Irak’ta Kürdistan Devleti kurmuştur…

ABD, Terörist örgütler PKK-KCK, PYD-YPG, DEAŞ’ı kurmuş, Barzani’yi, şımartmış, kışkırtmış ve Türkiye’nin başına belâ eden de odur.

ABD, her defasında İŞİD, PYD, YPG’ye binlerce TIR silah, havadan helikopterlerle mühimmat atmaya ve teröristleri desteklemeye bugün de devam etmektedir…

ABD, 1974’de Kıbrıs-Rum Savaşı’nda karşımıza çıkmış, “Bizim verdiğimiz silahları kullanamazsınız!..” diyerek “Kıbrıs Harekâtını Durdurmuş” ve Kıbrıs’ın tamamen alınmasını engelleyerek, Kıbrıs’ı bir çıban başı olarak iki başlı bıraktırmıştır!..

ABD, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra, Türkiye’ye yıllarca ambargo uygulamıştır.

ABD, 1974’de “Haşhaş, Kenevir” ekmeyeceksin diye emir vermiş, ekonomimizin gelişmesini engellemiş, ihtiyacımız olan silahları bize satmayı reddederek, durdurmuştur…

“Çayımıza Tütünümüze”, azar azar kota koyan ve ekilmesini yasaklattıran ABD’dir!..

 

Türkiye Cumhurbaşkanına: “Aptal Olma!..” diye efelenen yine ABD’dir!..

Türkiye Hapishanesinde tutuklu bulunan: Casus Papaz Bronson’u serbest bırakmazsan oyarım!..” “Ekonominizi mahvederim, taş devrine dönersiniz!..” deyip kabadayılık yaparak, Casus Papaz Bronson’u zorla alıp götüren ABD’dir!..

Hâlen “Fethullah Gülen”i koruyup kollayan, yine ABD’dir!..

Dünyanın doksan (90) ülkesinde satın aldığı adamlar vasıtasıyla, bu ülkeleri karıştırıp darbe yaptırarak, “doksan ülkenin yönetimini” kendi güdümüne sokan, ABD’dir!..

12 Eylül Darbesini, Kenan Evren’e yaptıran ABD idi!..

MENDERES, DEMİREL, Kenan EVREN, Turgut ÖZAL, R.Tayyip ERDOĞAN’ı “Tarikat ve Cemaatler gibi halkın en çok itimat edip bağlandığı, Haçlılar’ın ileri karakollarını besleyerek” iktidara taşıyan ABD’dir!..

1940 yılında Amerika’nın verdiği “Marşal Yardımına” bağımlı olarak, üretim yapan ve dışarıdan yüzlerce sipariş alan çok önemli Fabrikalarımız ABD’nin isteği doğrultusunda, iktidara taşıdıkları yöneticiler eliyle ya özelleştirilerek veya doğrudan doğruya kapatılmıştır!..

Görüldüğü gibi, Atatürk sonrasında, Cumhurbaşkanı Celâl BAYAR ve MENDERES Hükümeti ile “Marşall Yardımları” alarak göbekten bağlandığımız dost(!) devlet, ABD’dir!..

Erdoğan’a, Johnson Mektubu yazan, ABD idi!..

Tarikat, Cemaat, Şeyh, Şıh, Seyyid Bilmecesi, “Siyasal İslâm”ı başımıza belâ eden ABD idi!.. Kurtuluş Savaşı Gazimiz Mareşal Fevzi Çakmak: Cemaat ve Tarikatler, Haçlılar’ın Anadolu’da kurdukları ileri karakollardır!..” demişti…

ABD, Marshall Yardımları ve Truman Doktrini ile Millî Sanayimiz çökertilmiştir. Üretime geçirdiğimiz ve çoğu ülkelerden mal siparişi aldığımız onlarca Fabrikalarımız:

Uçak (6 Ekim 1926 Kayseri TOMTAŞ),

Cep Telefonu (Cebit 96; Aselsan 1919; Aselsan 1920; Motorola),

Otomobil (1961 yılında Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL’in talimatıyla Eskişehir Demiryolu Fabrikasında “TURASAŞ” tarafından 129 günde üretilen Devrim adlı otomobil; Türk Otomotiv Sanayi, 1967’ de Anadol ve henüz proje halinde kalan Zafer adı verilen otomobil), …vb. gibi üretim tesisi ve fabrikalarımızın kapanmasına sebep oldular… Dünden bugüne, bizi kendisine muhtaç hale getirerek, bugün bile bize efelenip, eşkıyalık ederek, parasını peşin ödediğimiz: “F-35’ler”in üzerine yatıp “F-35’leri vermiyorum!” diye kabadayılık yapan ve bu zamana kadar bizim mallarımızı, bize teslim etmeyen ABD’dir!.. 

Rusya'nın 24 Şubat 2021günü başlattığı Ukrayna saldırıları bütün vahşeti ile devam etmektedir. Rusya, bütün dünya devlerinin: (ABD, ÇİN, NATO, VARŞOVA PAKTI, ÜNESKO…) şaşkın ve hayretli bakışları arasında, Ukrayna’yı vurulmaktadır. İnsanlar: Evlerini, sıcacık yuvalarını, bağını bahçesini, iş yerlerini, hayvanlarını, malını mülkünü, kısaca yaşadıkları topraklarda, bütün her şeylerini geride bırakarak büyük kalabalıklar halinde ve per perişan bir vaziyette terk ederek, yollara düşmüşlerdir. Bu Cehennemi ölümden canlarını kurtarmak için vatanlarını terk etmek zorunda kalmışlardır… Yahya Kemal Beyatlı’nın:

Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor;
Lâkin vatandan ayrılışın ıstırâbı zor!..
Hiç dönmemek, ölüm gecesinden bu sâhile,

Bitmez bir özleyiştir, ölümden beter bile…”  Diyerek bütün dünyanın arsız, utanmaz yüzü; kör gözleri önünde işlenen, bu insanlık cinayeti, suçu ve insanlık dramıyla dolu sahneyi, ürkek ve korkak gözlerle ve aldırmasızca izlemektedir…

Savaş: Kan, göz yaşı, çaresizlik; açlık, sefâlet, hastalık, barut, gaz ve yıkılan beton duvarlar havaya yükselen toz kokusu… Yıkım, bütün acımasızlığı, kalleşliği ve canavarlığı ile devam etmektedir.  Hiçbir güç, ciddî mânâda bu haksız ve usulsüz işgali kınamaktan ve yaptırımlar koymaktan öte, bir şey yapabilmiş, durdurabilmiş değildir. Sadece hain, sinsi bakışlar, ölü ve kör gözlerle seyretmeğe devam ediyorlar.

Şu anda, Ruslarla ya da başka bir ülkeyle düşman değiliz! Düşman olmak da istemiyoruz; ama kimsenin dostluklarına da (Ukrayna’da görüldüğü gibi…) fazlaca güvenemeyiz!.. Prensibimiz: “Yurtta barış, dünyada barıştır!..”; fakat ülkemize girilmedikçe, halkımıza eza ve cefa edilmedikçe, bizim için savaş bir cinayettir!..

Türkiye’nin, Ukrayna ve Rusya arasındaki arabuluculuk rolü, Rusya ile tarihte yaşanmış olayları ve gelecekte ola ki yaşanabilecek olayları düşünmeye, değerlendirmeye engel teşkil etmemelidir!.. Tarihte yaşanmış olayları yok sayacak ve görmezden gelecek de değiliz! Düşmanlık yapacak kadar da akılsızlık edemeyiz…

Ukrayna Savaşı ve savaşın bölgesi: İDİL (Volga) Irmağı ile Dinyester Nehri arasında kalan bir coğrafyada devam etmektedir. Bu bölge Türk Topluluklarının aralıksız bin dört yüz yıldır (1400) yaşadığı ve her şeye rağmen hâlâ yaşamakta olduğu topraklardır… Bu bölgenin en eski ahalisi Türkler’dir… Bugünkü Ukrayna'nın başkenti olan KİEVİ olan KİEV, Kuman Turkleri'nin kurduğu “Kenardaki Ev, Kıyı Ev" anlamına gelen “Kıyıev”, Kiyev’dir… Kısaca, bu topraklarda tarihî, coğrafî ve sosyal akrabalık bağlarımız vardır!..

Tarihteki Rus Zulümlerini Hatırlamak Bile İstemeyiz:

1783 yılında Kırım, Rusya'nın eline geçti. Dün Bulgaristan’da, Suriye’de, Irak’ta ve bugün de Ukrayna’da olduğu gibi Büyük Tatar Göçü başladı. 21 Mayıs 1864’te Rusya, Büyük Kafkas ve Çerkez Sürgünü ile çok sert ve acımasız bir şekilde soykırımını gerçekleştirdi… Yüzbinlerce insan, bindirildikleri kırık dökük teknelerle Karadeniz'den Türkiye’ye doğru akın akın göçmeye ve kaçmaya başladılar. Karadeniz'de o kadar çok tekne batar ve o kadar çok insan ölür ki; köpek balıkları, insan etine doyar!.. Bugün Çerkezler, bu sebeple hâlâ balık eti yemezler. 

İkinci Dünya Savaşında, Türkiye savaşa katılmadı. Türkiye, savaşa katılmadığı ve savaşta taraf olmadığı halde; savaştan galip çıkan tarafta bulunan günlerin Rusya’sı, Türkiye’den: Boğazlar’ın Hakimiyetini, Kars ve Ardahan Şehirlerimizi istemiştir!..

Türkiye'nin NATO'ya girmesinin temel sebeplerinden birisi de hiç şüphesiz, Rusya'nın  bu yayılmacı politikası ve baskıcı uygulamasıdır…

Rusya’nın her yıkılışında yeniden doğduğunu görüyoruz!..

“Çarlık Rusyası” dağılmış, 1922 yılında “Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği” adıyla Emperyalizmine Devam etmiştir. 70 yıl bu şekilde ömür süren “Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği” Rusya, 1989-1991 yılları arasında dağılmaya başlamıştır. Böylece: Doğu Avrupa Ülkeleri, Baltık Ülkeleri, Kafkas Ülkeleri ve Türkistan Türkleri’nin bir kısmı (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan) bağımsızlıklarını elde etmişlerdir.

Rusya bu defa da “Rusya Federasyonu” adıyla yeniden doğmuştur!.. Bugünkü Rusya; varlığını yenileyen, yeniden güçlenen, kayıplarını yeniden telafi edip, elde etmek için yayılmacı politikalarına kaldığı yerden devam etmek isteyen yaşlı bir aslandır… Yeniden “İmparator” olma sevdasına tutularak: Kırım ve Gürcistan’a el koymuş, Suriye Savaşı ile ezelden beri hayalini kurduğu sıcak denizlere inme (Akdeniz) hayaline ulaşmıştır.

Bugün, Ukrayna Toprakları’nı da işgâl ederek, “İmparatorluk Kurma” emelleri doğrultusunda adım adım ilerlemektedir… 

Kırgızistan, Tacikistan; Osetya, Karabağ, Kırım, Gürcistan, Kazakistan, Rusya'nın “İmparatorluk Kurma” arzuları doğrultusunda Rusya tarafından karıştırılarak iç kargaşalıklar yaşatılan ülkelerdir. Ukrayna bunun için bombalanıp harabeye çevriliyor ve yıkılmak isteniyor. Rusya amacına ulaşır mı, yoksa bu defa, tamamen dağılıp parça parça olacak mı?..

Seksen beş (85) federal bölge ve on dört (14) Cumhuriyetten oluşan Rusya’nın bu Cumhuriyetlerinin yarısını, Türkistan Topluluklarından oluşan Türkler teşkil etmektedir. Tataristan ise Rusya'dan daha eski ve daha yüksek bir medeniyeti bağrında barındırmaktadır. Bu günkü Rusya Federasyonu’nun parçalanıp dağılması durumunda, dünyadaki Türk Devletlerinin sayısı otuza (30) yükselecektir…

Rusya’nın kavgası tarih boyunca, Türk toprakları üzerinde ve Türkler ile olmuştur!..  Ülkelerini az bir sempatizanlıkla kendilerine bağladığı gruplarla ö ülkelerde ayaklanmalar çıkartarak, yönetimi devirir ve o Türk ülkelerini işgal ederdi… Böylece kendilerine direnen ve baş kaldıran Türkistan Halklarını, Sibirya Sitepleri’nin buzullarına göndermiş, başka yurtlara sürmüş, vurmuş, sindirmiş ve öldürmüştür. Rusya'nın İmparatorluk aşkı bugün hâlâ Türk Hakimiyetlerinin ellerindeki topraklar üzerinedir. Tarih bunu söylüyor, rota bunu gösteriyor.

Tarihini bilmeyen veya tarihini unutan milletler, tarihin tozlu raflarında yatmaktan kendilerini kurtaramazlar…

KAYNAKLAR:

1, Rusya Sempatisi ve Ukrayna Savaşı”: Abdullah Topaç/Konya

2. https://www.yaylahaber.com.tr/rusya-bize-ne-yapmadi-makale,4006.html

3. Öğretim Görevlisi Şenel ERGİN “Rusya Ne yaptı?”

4. https://dergipark.org.tr/tr/pub/egetid/issue/5056/68933

5.https://www.google.com/search?q=Berlin+Anla%C5%9Fmas%C4%B1&oq=Berlin+Anla%C5%9Fmas%C4%B1&aqs=chrome..69i57j0i10i131i433l2j0i10l7.8465j0j9&sourceid=chrome&ie=UTF-8