BAŞBUĞ ALPASLAN
TÜRKEŞ
ARAMIZDAN
AYRILIŞININ 18. YILI…
Milliyetçi ve Ülkücü Hareket’in kurucusu Ülkücü gençliğin öncüsü ve önderi; Türk dünyasının lideri merhum
Başbuğ Alparslan Türkeş, vefatının 18. yılında anılıyor. İlk tören, MHP lideri Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin de katılacağı Ankara Beştepe’deki Anıtmezar’da yapılacak.
4 Nisan
1997'de geçirdiği kalp krizi sonucu Ankara'da vefat eden Ülkücülerin başbuğu
olarak adlandırılan Alparslan Türkeş, ölümünün 18. Yılında çeşitli
etkinliklerle anılıyor.
MHP kurucu
genel başkanı Alparslan Türkeş’i vefatının 18. Yılında bugün çeşitli
etkinliklerle anılacak.
İLK TÖREN KABRİ BAŞINDA
İLK TÖREN KABRİ BAŞINDA
Alparslan
Türkeş ilk olarak sabah saatlerinden itibaren kabri başında düzenlenecek
programla anılacak. Programa Türkiye’nin dört bir yanından ülkücüler,
milliyetçiler katılıyor.
MHP Lideri
Devlet Bahçeli’nin de katılacağı programın ardından, Bahçelievler 7. Caddede
bulunan camide ailesi tarafından Mevlid-i Şerif okutulacak.
Bunun
yanısıra Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli programlarla Başbuğ Türkeş
anılacak. Türk Ocakları Genel Merkezi de bu haftaki ocakbaşı sohbetini Başbuğ
Türkeş anısına düzenleyecek. “Türk Siyasi Hayatında Başbuğ Alparslan Türkeş”
başlıklı programa Ülkü ocakları eski genel başkanı Dr. İbrahim Doğan konuşmacı
olarak katılacak. Program saat 14.00’te Türk Ocakları Genel Merkezi’nde olacak.
ALPARSLAN
TÜRKEŞ KİMDİR?
Alparslan Türkeş 25 Kasım 1917, Lefkoşa doğumludur. 4 Nisan 1997 tarihinde ise Ankara'da vefat etmiştir. Eski asker, Eski Başbakan yardımcısı ve siyasetçi. Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucusu ve ilk genel başkanıdır.
İLK YILLARI
Alparslan Türkeş 25 Kasım 1917, Lefkoşa doğumludur. 4 Nisan 1997 tarihinde ise Ankara'da vefat etmiştir. Eski asker, Eski Başbakan yardımcısı ve siyasetçi. Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucusu ve ilk genel başkanıdır.
İLK YILLARI
Alparslan
Türkeş, 25 Kasım 1917 öğle vaktinde Koyunoğlu ailesinden Tuzlalı Ahmet Hamdi
Bey ile Fatma Zehra Hanım'ın çocuğu olarak, Lefkoşa'da Haydarpaşa Mahallesi
Kirlizade sokağı 13 numaralı evinde dünyaya geldi. 3 Haziran 1933'te ailesiyle
birlikte Lefkoşa'dan ayrılarak Limasol'dan kalkan İtalya bandıralı
"Viyana" gemisiyle İstanbul'a geldi.
ASKERİ KARİYERİ
ASKERİ KARİYERİ
1933'te
Lefkoşa doğumlu İzmit milletvekili Hüseyin Sırrı Bellioğlu'nun tavsiyesiyle
Kuleli Askeri Lisesine geçici olarak kaydoldu ve Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlığına geçince asli kaydı gerçekleşti. 1936'da Kuleli Askeri
Lisesi'nden mezun olup 1938'de Harp Okulu'nu bitirdi. 1939'da piyade asteğmeni
olarak atış okuluna girerek buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu (P.938-348).
Refik Yurtsever'in ablasının kızı Muzaffer Hanım ile 5 Eylül 1939'da nişanlandı
ve 14 Ocak 1940'ta evlendi. Bu sırada Gelibolu'daki 58. Piyade Alayı 5. Bölük
Komutanlığı'na tayin edildi ve Balıkesir, Bandırma, Edincik, Erdek ve Marmara
Adasında görev aldı. 1944'te üsteğmen rütbesindeyken Nihal Atsız'la birlikte
"Irkçılık-Turancılık" davasından yargılandı ve 9 ay 10 gün Tophane
Askeri Hapishanesinde kaldı. 1945 yılında Askeri Yargıtay kararıyla tahliye
edildi ve 1947'de beraat etti.
Orduya
tekrar döndü. 1955'de Harp Akademisi'ni (94.sınıf, Sıra No. 39) bitirdi. Daha
sonra ABD'ye gönderildi ve burada Amerikan Harp Akademisi'ni ve piyade okulunu
bitirdi. 1955-1957 yılları arasında Washington'da NATO Daimi Komitesi'nde Türk
genelkurmayı temsil heyetinde görev yaptı. Aynı sırada uluslararası ekonomi
eğitimi gördü. 1959'da Almanya'da Atom ve Nükleer Okulu'na gönderildi ve
buradaki eğitiminden sonra albaylığa yükseldi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı
NATO şube müdürü olarak atandı.
27 MAYIS DARBESİ
27 Mayıs
1960'dan kısa süre önce Elazığ'daki birliğinden Ankara'ya atandı ve Albay Talat
Aydemir'in önerisiyle Milli Birlik Komitesi'ne (MBK) alındı. Darbeyi planlayıp
yürütecek olan 37 kişilik MBK içinde yer aldı. darbe bildirisini 27 Mayıs 1960
günü radyodan okuduktan sonra adı sıkça duyulmaya başlandı. 27 Mayıs sonrası
Başbakanlık müsteşarlığı yaptı. Bu dönemde sonradan AP Partisi Balıkesir
Senatörü seçilecek Hikmet Aslanoğlu ve CKMP Genel Sekreteri olacak Fuat Uluç kendisinin
yardımcılık görevini yerine getirdiler. Bu dönemde Milli Birlik Komitesi
içindeki görüş ayrılığı sonucu 13 Kasım 1960'da MBK Başkanı Org. Cemal Gürsel
bir bildiri yayımlayarak MBK'nin çalışmalarının ülkenin yüksek çıkarlarını
tehlikeye düşürecek bir duruma geldiğini, bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri
ile MBK üyelerinin talepleri üzerine MBK'yi feshettiğini açıkladı. Yeni
oluşturulan MBK'de ise Alparslan Türkeş'in de içinde bulunduğu ve
"14'ler" olarak adlandırılan ve ülkenin köklü yapısal sorunları
çözülmeden kısa süre içinde yapılacak seçimlerle iktidarın sivillere
bırakılmasını reddeden 14 subaya yer verilmiyordu. MBK üyesi Korgeneral Cemal
Madanoğlu'nun inisiyatifiyle gerçekleşen bu operasyonla söz konusu kişiler Türk
Silahlı Kuvvetleri'nden de emekli edilerek çeşitli görevlerle yurt dışına
sürgüne gönderildiler. Alparslan Türkeş de bu operasyon sonucu Yeni Delhi
büyükelçilik müşaviri olarak Hindistan'a gönderildi. Sürgünde iken, MBK Başkanı
Cemal Gürsel 'e, Yüksek Adalet Divanı 'nda yargılanan Adnan Menderes ve
arkadaşlarının idam edilmelerinin doğru olmayacağını vurgulayan ve Milli Yol
dergisinde yayınlanan mektubu gönderdi.
25 ay kadar
sonra, 23 Şubat 1963'te Gümülcine 'den yurda döndüğünde burada kalabalık bir
"milliyetçi topluluk" tarafından karşılandı.
SİYASETE
GİRİŞİ
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi dönemi
Gökhan Evliyaoğlu'nun Adalet Partisi'ne katılma yolundaki teklifini reddeden Türkeş, milliyetçi çevreleri bir araya getirmek için 2 Mayıs 1963'te Türkiye Huzur ve Yükselme Derneği'ni kurdu. Darbe hazırlığı yapan Talat Aydemir - Fethi Gürcan ikilisiyle temas kurdu. Ancak Talat Aydemir'le anlaşamadı. Bunun üzerine darbeyi hükümete haber verdi. Kendisi de darbe girişimi nedeniyle yargılandı, ancak darbeyi hükümete duyurduğu için beraat etti. Alparslan Türkeş, sürgünde olduğu dönemde 14'lerden çoğu ile sık sık bir araya gelerek dönüşten sonraki stratejisini belirleyici toplantılar yapmıştı. Nitekim 31 Mart 1965'te, 14'lerden Dündar Taşer, Ahmet Er, Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal, Mustafa Kaplan gibi eski MBK üyeleri ile birlikte Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi - (CKMP)'ne girerek fiilen siyasi hayata atılmış oldu.
Gökhan Evliyaoğlu'nun Adalet Partisi'ne katılma yolundaki teklifini reddeden Türkeş, milliyetçi çevreleri bir araya getirmek için 2 Mayıs 1963'te Türkiye Huzur ve Yükselme Derneği'ni kurdu. Darbe hazırlığı yapan Talat Aydemir - Fethi Gürcan ikilisiyle temas kurdu. Ancak Talat Aydemir'le anlaşamadı. Bunun üzerine darbeyi hükümete haber verdi. Kendisi de darbe girişimi nedeniyle yargılandı, ancak darbeyi hükümete duyurduğu için beraat etti. Alparslan Türkeş, sürgünde olduğu dönemde 14'lerden çoğu ile sık sık bir araya gelerek dönüşten sonraki stratejisini belirleyici toplantılar yapmıştı. Nitekim 31 Mart 1965'te, 14'lerden Dündar Taşer, Ahmet Er, Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal, Mustafa Kaplan gibi eski MBK üyeleri ile birlikte Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi - (CKMP)'ne girerek fiilen siyasi hayata atılmış oldu.
1965'te bu
partinin başkanı oldu, uzun tartışmalardan sonra parti tüzüğünde 9 Işık
Doktrini yer aldı. Türkeş, bu dönemde kendisini sevenler tarafından Başbuğ ilan
edildi ve aynı yıl Ankara'dan milletvekili seçildi. 6-8 Şubat 1969'da Adana il
kongresinde CKMP adı Milliyetçi Hareket Partisi ve terazi olan amblemi de üç
hilâl olarak değiştirildi. 1966 yılında cumhurbaşkanlığına aday oldu ve Cevdet
Sunay karşısında 11 oy alarak seçimi kaybetti. 1969 ve 1973 yıllarında Adana
milletvekili olarak parlamentoya seçildi. 1974'te ilk eşi Muzaffer Türkeş'i
kaybetti. Bundan iki yıl sonra 1976'da Seval Türkeş'le evlendi.
1975 sonrası
dönem
ve 12 Eylül
ve 12 Eylül
1975'ten
sonra Milliyetçi Cephe adı verilen koalisyon hükümetlerinde başbakan yardımcılığı
görevinde bulundu. Bu dönemde sağ ve sol çatışması arttı. Yetkililerin elinde
Milliyetçi Hareket Partisi'nin şiddetin esas kaynağı olduğuna dair kanıtlar
vardı ve Cumhuriyet Savcısı kapsamlı bir soruşturma yapmak istiyordu. Ancak
hükümet buna izin veremezdi. Çünkü bu rolün açığa çıkarılması koalisyonun
dağılması anlamına geliyordu ve Demirel bunu düşünmek bile istemiyordu. 12
Eylül darbesi sırasında Milli Güvenlik Konseyi başkanı, diğer üç parti
başkanlarının teslim olduğunu, Alparslan Türkeş'in de teslim olmasını, aksi
taktirde suçlu durumda olacağını belirten bir bildiri yayınladı.12 Eylül
darbesinden sonra 9 Nisan 1985'e kadar 4,5 yıl tutuklu kaldı. 12 Eylül
döneminde idam cezasıyla yargılanan Türkeş, bu davadan beraat etti.
12 Eylül sonrası dönem
1987'de siyaset yasağının kalkmasıyla birlikte Milliyetçi Çalışma Partisi'ne girdi ve aynı yıl yapılan olağanüstü kongrede genel başkanlığa seçildi. 1991 genel seçimlerinde RP ve IDP ile seçim ittifakı yapan MÇP lideri Türkeş, Yozgat milletvekili olarak yeniden parlamentoya girdi. Bu sırada 1992'de 12 Eylül darbesi ile kapatılmış olan partilerin eski adlarını alması hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılan değişiklikle MÇP'nin ismi de 1993 yılında MHP olarak değiştirildi. 1995 genel seçimlerinde parlamento dışı kalan Türkeş, bu dönemde uzlaşmacı bir lider olarak ülke siyaseti üzerinde en etkili siyasetci oldu.[kaynak belirtilmeli] Türkeş, 9 Işık başta olmak üzere siyasi ve tarihi görüşlerini içeren kitaplar yazdı.
1987'de siyaset yasağının kalkmasıyla birlikte Milliyetçi Çalışma Partisi'ne girdi ve aynı yıl yapılan olağanüstü kongrede genel başkanlığa seçildi. 1991 genel seçimlerinde RP ve IDP ile seçim ittifakı yapan MÇP lideri Türkeş, Yozgat milletvekili olarak yeniden parlamentoya girdi. Bu sırada 1992'de 12 Eylül darbesi ile kapatılmış olan partilerin eski adlarını alması hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılan değişiklikle MÇP'nin ismi de 1993 yılında MHP olarak değiştirildi. 1995 genel seçimlerinde parlamento dışı kalan Türkeş, bu dönemde uzlaşmacı bir lider olarak ülke siyaseti üzerinde en etkili siyasetci oldu.[kaynak belirtilmeli] Türkeş, 9 Işık başta olmak üzere siyasi ve tarihi görüşlerini içeren kitaplar yazdı.
ESERLERİ
Milli
Doktrin 9 Işık; Alparslan Türkeş, Kamer Yayınları; İstanbul, 1999.
Dokuz Işık;
Berikan Elektronik Basım Yayım;
Berikan Elektronik Basım Yayım;
9 Işık;
Hamle Yayınevi; İstanbul
Dokuz Işık
ve Türkiye;
Hamle Yayınevi; İstanbul
Hamle Yayınevi; İstanbul
12 Eylül
Adaleti (!) :
Savunma; Hamle Yayınevi;
İstanbul, 1994.
Savunma; Hamle Yayınevi;
İstanbul, 1994.
1944
Milliyetçilik Olayı;
Hamle Yayınevi;
Hamle Yayınevi;
Modern
Türkiye ; İstanbul.
Milliyetçilik
Olayları;
Berikan Elektronik Basım Yayım.
Berikan Elektronik Basım Yayım.
27 Mayıs ve
Gerçekler;
Berikan Elektronik Basım Yayım.
Berikan Elektronik Basım Yayım.
27 Mayıs, 13
Kasım, 21 Mayıs ve Gerçekler; İstanbul, 1996.
Ahlakçılık;
Berikan Elektronik Basım Yayım.
Etik (Ahlak Felsefesi), Etik.;
Bunalımdan Çıkış Yolu; Kamer Yayınları.
Bunalımdan Çıkış Yolu; Kamer Yayınları.
Türk
Edebiyatında Anılar, İncelemeler, Tenkidler, Anı-Günce-Mektup; İstanbul, 1994.
Bunalımdan
Çıkış Yolu; Hamle Yayınevi; İstanbul, 1996.
Dış
Meselemiz; Berikan Elektronik Basım Yayım.
İlimcilik;
Berikan Elektronik Basım Yayım.
Kahramanlık
Ruhu; İstanbul, 1996.
Temel
Görüşler; Kamer Yayınları.
Sistemler ve
Öğretiler; İstanbul, 1994.
Türkiye'nin
Meseleleri; Hamle Yayınevi; İstanbul, 1996.
Yeni
Ufuklara Doğru; Kamer Yayınları.
Sistemler ve
Öğretiler; İstanbul, 1995.
Gönül
Seferberliğine; Kamer Yayınları; İst; 1994
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder