VATANDAŞ YİNE ÜZÜLECEK
Abdullah Çağrı ELGÜN
Seçimler
yapıldı, vatandaşın tercihi belli oldu. Sıra hükümetin kurulmasına geldi…
Neler
olacak, neler olmayacak senaryolarından benim aklıma gelen, bugüne kadar
söylenmemiş ve hiçbir şekilde telaffuz edilmemiş bir öngörü; ve nihayet
seçmenleri de kızdıracak bir senaryo ortaya çıktı…
CHP’nin
eski başkanı Sn. Deniz BAYKAL’ı Başbakan değil; ama Cumhurbaşkanının çağırması
ile belli oldu ki iktidarın, elindeki gücü, asla bırakmak istemeyen Sn.
Cumhurbaşkanı, bütün zekasını kullanarak Sn. Deniz BAYKAL ile anlaştı.
Başbakan
değil; ama Cumhurbaşkanı Sn. Deniz BAYKAL ile anlaştı. CHP’nin içinden istifa
ettirilerek ayrılacak 30-35 milletvekili Sn. Deniz BAYKAL başkanlığında
kurulacak bağımsızlar topluluğunda partileşerek AKP ile yeni hükümeti
oluşturacaklardır…
İki yıl
kadar götürülecek bu hükümet, daha sonra ortağını da sallayıp atarak
sonraki dönemde tek başına hükümet olmak üzere seçime gidecek.
Tarih
tekerrür ediyor.
Vatandaş
yine üzülecek…
Beylikler döneminde, Selçuklular
döneminde ve 14 Mayıs 1950’den 27 Mayıs 1960 kadar geçen dönemde geçen ve
ibretle izlenen tarih tekerrür ediyor.
Sn.
Rahmetli Adnan MENDERES, milletvekilleri ile bulunduğu uçakta arkadaşlarının
ölmesine rağmen Allah’ın bir lütfu olarak uçaktan sapa sağlam çıkmıştı. Bunu
büyük nümayişler ve alkışlar arasında ona taparcasına karşılayan vatandaştan
biri oğlunu kurban etmek üzere yere yatırmış; ve: “Bu oğlum yoluna kurban olsun
Menderes!..” diye yere haykırarak bıçağına davranmıştı…
Beş ay sonra Sn. Rahmetli Menderes,
Hasan Polatkan, Rüştü ZORLU ile birlikte Darağacından kurtulamamış. Vatandaş bu
derece sevdiği Sn. Rahmetli Menderes için sadece gözyaşı dökmekten öte bir şey
yapmamıştı…
Kırşehir
Milletvekili Osman BÖLÜKBAŞI seçim kazandığında Kırşehir ilçe yapılıyor,
Menderes kazandığında tekrar il olurdu. Birkaç kez tekrar eden bu garip olaydan
millet büyük dersler almamış.
Tarih
tekerrür ediyor.
Vatandaş
üzülecek…
Uzak görüşlülüğümüz doğru çıkarsa
Milleti on üç yıl (13) idare ettin bundan sonra biraz dinlen dediği AKP
hükümeti koltuğu bırakmak istemiyor…
Hem
başbakanı hem de başkanlık sistemini getirmek isteyen Cumhurbaşkanın kürsü
konuşmalarında bu anlaşılmaktadır.
AKP:
ANAP, CHP ve MHP’ koalisyon hükümetlerinin başakları harmanlayıp,
buğdayları çuvallara ağzına kadar doldurup bıraktığı hükümetin hazinesini
doldurdular.
Sn.
Devlet Bahçeli’nin (CHP ANAP ve MHP Koalisyon) Hükümetini yıkmak için
girişimde bulunan: İsmail Cem ve Dervişi YILMAZ’ın ayrılıp yeni bir parti
kurmak istemelerini dillendirmesi sebebiyle, bundan rahatsız olan sn.
Devlet BAHÇELİ’nin erken seçim istemesi ve bu seçimde koalisyon partilerinin
mağlup olmaları, milleti muhafetsiz on üç (13) yıl AKP’ye mecbur bıraktı…
Koalisyon
Partileri, elleri ile biriktirip tasarruf ettiği paraları harcama fırsatı
bulamadan, Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi toz olup uçarken, Milliyetçi
Hareket Partisi de barajın altında kalarak halktan tokat yediler.
Tarih
tekerrür ediyor.
Vatandaş
üzülecek…
Yeni
parti AKP, iktidarı ele aldığında Koalisyon hükümetinin (Mesut YILMAZ, Bülent
ECEVİT ve Devlet BAHÇELİ)’nin ağzına kadar doldurup bıraktığı devlet
hazinesinin üzerine kondu… (18.6 milyar $’dan Ocak sonunda 20 milyar $’a
yükseldi ve hükümet ocak ayında 424 milyon $’lık dış borç servisini zorlanmadan
yaptı. Tasarrufu Teşfik Fonu: 35. Milyar Dolar, Fakir ve Fukara
Fonu: 45 Milyar dolar, Hazine dolu…vb.)
Hazinedeki
bu paraların AKP’nin eliyle halka dağıtılması piyasaları canlandırdı
Gelinen
noktada AKP’nin ilk altı yılda yaptığı yatırımlar, otoyollar, köprüler
barajlar, tüneller göz kamaştırıcı ve heyecan vericiydi.
Paradan
altı sıfırın atılması karakolların şeffaflaştırılması, adalet siztemi, basın
yayın özgürlüğü, düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, çok iyi
gelişmeler, derken… Büyük hayranlık toplayarak ikinci seçimi de ülkede
yaşayan her iki kişiden birinin oyunu alarak daha büyük bir güçle gelmesi
yönetenleri zafer sorhoşluğuna sevketti… Üçüncü seçim ise yine büyük çoğunlukla
alınarak iyice çılgınlaştırdı. İşte ne oldu ise bu üçüncü seçim sonucunda
oldu…
Tarih
tekerrür ediyor.
Vatandaş
üzülecek…
Her şeyi millet adına yapacak
olanlar milleti azarlar hale geldi. Yandaşlık diye bir şey türedi. Vekillerin
çocukları büyüklerinden aldıkları güç ile ülkenin arsalarını parselleme,
ormanını yağmalamağa, köklü kuruluşlarını ucuz paralarla yandaşlara satmağa ve
buralardan yüzde almağa başladılar. Milletin asıl çocukları işsiz, üniversite
mezunları aşsız, emekli, memur ve işçi yüzdelik zamlarla avutuldu…
Ağlayıp sızlayıp
vekillere ve bakanlara dert yananlarla dalga geçildi…
(Ananı da al da git! Bakara makara! Bu milletin anasını avradını…vb.)
(Ananı da al da git! Bakara makara! Bu milletin anasını avradını…vb.)
Tefferruata ne gerek?..
Sonraki altı yıl; ve son dört yıl ise tam bir kabus…
Tarih
tekerrür ediyor.
Vatandaş
yine üzülecek…
Seçimler yapıldı, vatandaşın tercihi
belli oldu. Sıra hükümetin kurulmasına geldi… Neler olacak, neler olmayacak
senaryolarından benim aklıma gelen, bugüne kadar söylenmemiş ve hiçbir şekilde
telaffuz edilmemiş bir öngörü; ve nihayet seçmenleri de kızdıracak bir senaryo
ortaya çıktı…
CHP’nin
eski başkanı Sn. Deniz BAYKAL’ı Başbakan değil; ama Cumhurbaşkanının çağırması
ile belli oldu ki iktidarın, elindeki gücü, asla bırakmak istemeyen Sn.
Cumhurbaşkanı, bütün zekasını kullanarak Sn. Deniz BAYKAL ile anlaştı.
Başbakan
değil; ama Cumhurbaşkanı Sn. Deniz BAYKAL ile anlaştı. CHP’nin içinden istifa
ettirilerek ayrılacak 30-35 milletvekili Sn. Deniz BAYKAL başkanlığında
kurulacak bağımsızlar topluluğunda partileşerek AKP ile yeni hükümeti
oluşturacaklardır…
Tarih
tekerrür ediyor.
Vatandaş
yine üzülecek…
(Perşembe,11 Haziran 2015/Ankara)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder