ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE ÖĞRETMENLERİMİZ.
Abdullah Çağrı ELGÜN
1981 Yılının “Atatürk Yılı” ilan edildiği yıldan bu yana 24 Kasım
1928, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Gazi, Mareşal Mustafa Kemal
ATATÜRK’ ün “Millet Mekteplerinin Baş Öğretmenliğini” kabul ettiği gün, “Öğretmenler
Günü“ ilan edilmiştir.
TBMM’nin Bakanlar Kurulu tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e “Millet
Mektepleri Başöğretmenliği” unvanı verildi. Bu karar 24 Kasım’da Millet
Mektepleri Talimatnamesi’ nin Resmî Gazetede yayınlanması ile resmileşip
kanunlaştı.
Atatürk’ün 100. Doğum Yılı olan 1981 yılında onun “Başöğretmen” oluşunun
yıl dönümleri her Kasım Ayının 24’ünde “Öğretmenler Günü” olarak ülke çapında
çeşitli etkinlikler 26 Şubat 1981’de yayınlanan Resmî Gazetedeki esaslar
çerçevesinde, sevinç ve coşku ile kutlanmaktadır.
24 Kısım’ı “Öğretmenler Günü” ilan eden 1980
İhtilâlinin Devlet Başkanı Orgeneral Kenan EVREN, ilk 24 Kasım “Öğretmenler
Günü” kutlama mesajında öğretmenlerden övgü ile söz etti…
“Öğretmenler Günü” fedakâr ve vefalı öğretmenlerimizi
onurlandırmak için çeşitli kutlama ve etkinliklerin düzenlendiği bir resmî
gündür. Kutlu Olsun!..
Pek çok ülkede 1994’ten beri her yıl, 5 Ekim günü ÜNESKO tavsiyesiyle “Öğretmenler Günü” olarak kutlamaktadır.
Atatürk Döneminde Öğretmen: işlediği veya üstüne atılan herhangi bir suçtan veya şikâyetten dolayı, doğrudan karakola veya Hâkim Karşısına çıkarılamazdı. Üstü aranamazdı. Müthiş bir saygınlığı vardı. Bunun yerine Millî Eğitim Müdürlüğüne davet edilir ve orda ifade verir ve gerekli görülürse hâkime sevk edilirdi… Bir Öğretmen Maaşı, Milletvekili maaşına denkti…
Dünyanın birçok ülkesince de değişik tarihlerde kutlanan “Öğretmenler
Günü” Japonya’da ve Hindistan’da ayrı bir yer tutar.
Japonya'da Öğretmenler Günü Yoktur! Bir gün, Japon
meslektaşım ve hocam Yamamoto’ ya sordum:
– Japonya’da Öğretmenler Günü kutlandığında, siz nasıl kutlarsınız?
Soruma şaşırarak cevap verdi:
– Öğretmenler günümüz yok! Cevabını duyunca ona inansam mı inanmasam mı
bilemedim… Aklımdan şöyle bir düşünce geçti:
“Ekonominin, bilimin, teknolojinin gelişmiş olduğu bir ülke neden eğitim
veren Öğretmen işine bu kadar saygısızlık ediyor?”
Bir keresinde, işten sonra Yamamoto beni evine davet etti. Okuldan uzakta
yaşadığı için metroya bindik. Akşam yoğun saatlerde metro vagonları aşırı
kalabalıktı. Bir şekilde gizlice içeri girdikten sonra korkuluğu sıkıca
kavrayarak ayağa kalktım.
Aniden yanımda oturan yaşlı bana yol verdi. Bir yaşlının bu kadar saygılı
tavrını anlamadığım için koltuğa oturma önerisini kabul edemedim; ama
ısrarcıydı, oturmak zorunda kaldım.
Metrodan indikten sonra, yaşlı adamın davranışını Yamoha’dan açıklamasını istedim.
Yamamoto gülümseyerek öğretmen rozetimi işaret etti ve şöyle dedi:
– Bu yaşlı adam, senin öğretmen olduğunu gördü ve statüne duyduğu saygının
bir göstergesi olarak, koltuğundan vazgeçti.
Öğretmen Yamamoto'ya ilk gidişim olduğu için elim boş gitmek utanç
vericiydi… Ben de öğretmenim ve meslektaşıma, bir hediye almaya karar verdim.
Yamamoto ile düşüncelerimi paylaştım, bana destek oldu ve ileride indirimli
fiyatlarla, mal alabileceğim bir öğretmen mağazası olduğunu söyledi.
Yine duygularımı tutamadım:
– Ayrıcalıklar sadece öğretmenlere mi veriliyor? Diye sordum.
Sözlerimi onaylayan Yamamoto şunları söyledi:
Japonya’ da öğretmen en saygı duyulan meslek!.. En
saygı duyulan kişidir. Japon girişimciler, dükkanlarına öğretmenler geldiğinde
çok mutlu oluyorlar. Bunu kendileri için büyük bir onur olarak görüyorlar.
Japonya’ da kaldığım süre boyunca, Japonların
öğretmenlere ne kadar saygı duyduğunu gözlerimle görüp, defalarca şahit oldum…
Metroda kendilerine ayrılmış koltuklar var! Onlar için ayrı dükkanlar
açılıyor. Öğretmenler hiçbir ulaşım türü için bilet kuyruğuna girmiyor. Bu sebeple
Japon Öğretmenlerin hayatlarının her günü, “Öğretmenler Günü” dür. Japon Öğretmenlerin, öğretmen gününe ihtiyaçları
yoktur!..
Hindistan’da Öğretmen Tanrı gibidir. Hatta diyebiliriz ki Hindistan
Öğretmeni, Tanrıdan bile önce tutar. Hindistan Halkı ve Kültürüne göre: “Anne,
baba, Öğretmen Tanrıdır!..” diye sınıflandırır.
Gelenek Olarak Hintler Öğretmenlere:
“İlk selâmımı kime vermem gerektiği konusunda içinden çıkılmaz bir durum içindeyim. Öğretmen mi yoksa Tanrı mı? Tanrıyı bilmem konusunda bana aracılık edecek olan kişiyi seçmeliyim.” Derler.
Hinduizmin Kutsal Kitabının Orta Kısımlarında:
“Öğretmen üçlü birliktir! Öğretmenin kendisi Tanrı’nın önündeki belirtidir!..”
Öğretmen bütün çocuklara bilgi vermekle kalmaz! Öğretmen çocukların, anne
ve babası görevini de eksiksiz ve tam olarak yerine getiren, emek ve hakları
asla ödenmesi mümkün olmayan, insanlığın iftihar kaynağı önderlerdir…
Rehber olduğunuz ve çalışmalarınızda başarılı olmaları için öğrencilerinize
ilham verdiğiniz için sizlere çok şeyler borçluyuz.
Bir Milletin Çağdaş Ülkeler Düzeyine Erişebilmesi; Eğitim ve Öğretimin Kaliteli ve Bilimsel Yöntemlerle Yürütülmesi ile Mümkün Olabilir. Bütün öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günün” Kutlu Olsun!
DİKKAT!
Son Dönemlerde Öğretmenlerin Kadro bulamadığı, Atanamadığı, İşsiz Kalarak
Açlığa Mahkûm Edildiği unutulmamalıdır. Öğretmen kendi mesleğini icra etme
fırsatı bulamadığı için:
Polis, SÖZLEŞMELİ Er, Uzman Erbaş, Bekçi, Güvenlik Görevlisi, Markette,
Fabrikada, İşçi, Süpürgeci, Marketçi, Pazarcı olarak geçimini sürdürmeğe
çalışmaktadır. Hükümetin bu duruma ACİL olarak el atması
ve atanamayan bütün öğretmenlere kadro sağlaması birinci görevidir.
EĞİTİMCİLER İÇİN ÖNERİMİZ:
Her Derecedeki ve Branştaki Öğretmen (İlkokul, Ortaokul, Lise Öğretmenleri):
1) Öğretmen:
Mesleğe yeni başlayanlar, Öğretmen olarak adlandırılırlar.
2) Uzman Öğretmen:
Mesleklerinde altıncı (6) yılını tamamlamış olan bütün öğretmenler,
Öğretmenler Kurulu tarafından “Uzman Öğretmen” kadro ve unvanında yer
alarak görevlerini yaparlar.
Süreyi tamamlayan ve Öğretmenler Kurulunca Uzmanlığı onaylanan herkes, Uzman Öğretmen kadro ve unvanında yer alarak görevlerini yaparlar.
3) Şef:
Mesleklerinde sekizinci (8) yılını tamamlamış olan bütün Uzman Öğretmenler
arasından
Öğretmenler Kurulu tarafından, Gizli Oyla seçilirler. Süreyi tamamlayan ve Öğretmenler Kurulunca Şefliği onaylanan herkes, “Şeflik”, kadro ve unvanında yer alarak görevlerini yaparlar.
4) Bölüm Şefleri:
Okullarında “Şeflik” unvanı almış ve aktif “Şeflik” yapan, aynı branşta, mesleklerinde
onuncu (10) yılını tamamlamış olan bütün “Şefler” arasından, Öğretmenler Kurulu
tarafından Gizli Oyla seçilerek onaylanır. Seçilenlerin görevlere ataması
yapıldıktan sonra, Bölüm Şefi kadro ve unvanında yer alarak görevlerini
yaparlar. Seçilen Şefler, derslere de giriyor olmakla birlikte, asıl olarak,
okulun idarî hizmetlerinde, öğrenci işlerini yürütmekle görevlidirler.
Mesleklerinde on ikinci (12) yılını tamamlamış olan bütün Bölüm
Şefleri arasından Öğretmenler Kurulu tarafından Gizli Oyla seçilirler.
Süreyi tamamlayan ve Öğretmenler Kurulunca İdarî Bölüm Şefliği onaylanan
kişiler, “İdarî Bölüm Şefi” kadrosunda yer alarak, idarî görevlerine başlarlar.
Mesleklerinde on dört (14) yılı tamamlamış olan, bütün “Bölüm Şefleri”
arasından, Öğretmenler Kurulu tarafından Gizli Oyla seçilirler. Süreyi
tamamlayan bütün Bölüm Şefleri, Öğretmen Kurulunca onaylanarak, Okulun Müdür
Yardımcısı, kadrolarına terfi ettirilirler. Okulun Müdür Yardımcısı olarak
terfi alan herkes, Okul Müdür Yardımcısı kadro ve unvanında yer alarak
görevlerini yaparlar.
Mesleklerinde on altıncı (16) yılı
tamamlamış olan bütün “Bölüm Şefleri” arasından, Öğretmenler Kurulu tarafından
Gizli Oyla seçilirler. Okullardaki aktif olarak görev yapan Okulun Müdür
Yardımcıları arasından Öğretmen Kurulunca Gizli Oyla seçilirler. İdarî Müdür
Yardımcısı olarak onay alanlar “Okulun İdarî Müdür Yardımcısı” olarak idarî
görevlerine başlarlar.
Mesleklerinde on sekiz “18” yılı tamamlamış olan “Okul Müdür Yardımcıları”
arasından, Öğretmenler Kurulu tarafından Gizli Oyla seçilirler. Okul Müdürü
olarak terfi alan herkes, Okul Müdürlüğü kadro ve unvanında yer alarak
görevlerini yaparlar.
Okullarda aktif olarak görev yapan Okul Müdürleri arasından,
Öğretmenler Kurulu tarafından Gizli Oyla seçilirler. “İdarî Okul Müdürlüğü”
yapacak olanların, göreve ataması yapıldıktan sonra “İdarî Okul Müdürü” olarak
idarî görevlerine başlarlar.
Mesleklerinde yirmi “20” yılı tamamlamış olan Okul Müdürleri arasından,
Öğretmenler Kurulu kararıyla Gizli Oyla seçilirler. Okuldaki bütün
“Başöğretmen” unvanı almış olanlar, “Başöğretmenlik” unvanı ile görev yaparlar.
Okullarda aktif görev yapan Başöğretmenler Arasından, “İdarî
Başöğretmenlik” yapacak olanları da Öğretmenler Kurulu belirler.
Belirtilmiş kıstaslar çerçevesinde Öğretmen Kurulunun belirlediği “İdarî
Başöğretmen” seçildiği günün ertesinde, “İdarî Başöğretmen” olarak idarî
görevine başlar.
Okulları asıl yönetenler, Başöğretmenlerdir ve bu makam eğitim sisteminde
en son kadro, unvan ve makamdır!..
Mevcut, kullanılabilir okulların etrafı, ne olursa olsun boşaltılacak. Bütün yurtta bu standartlara uymayan okulların yerine, standartlara uygun okulların yapımına hız verilecek… Her sınıfta 25 kişiden fazla öğrenci bulundurulamayacak!.. Mahalle okulları arasındaki mesafe, bir kilometreyi kesinlikle geçmeyecek…
Okullar en az beş bin metrekare (5.000.m2) genişliğe sahip “Yeterli
genişlik için daha fazla olabilir.” olup: Bahçeli, voleybol, basketbol, futbol,
kapalı ve açık spor salonu, yüzme havuzlu, laboratuvarlı, kütüphaneli, resim
atölyesi, müzik aletlerinin bulunduğu müzik derslikleri, dil laboratuvarı,
bilgisayar laboratuvarları; piyes, tiyatro oyunları ve gösterileri için gerekli
salon ve sahneleri, yemekhane, kantinler, bahçe ve bahçesinde oturma masaları,
banklar, çardaklar havuzlar, su yolları, ağaçlar, ağaç gölgelikleri ve ağaçlı
yollar ve çiçeklerle donatılmış gezinti yerleri, çayır ve çimenlikler…vb.
zamana ve çağa uygun öğretim yapabilecek, her türdeki teçhizat, alet ve edevat
ile donatılmış bir kurum oluşturulacaktır…
İlk, orta (ilk Öğretim) için yapılmış binalardaki kat sayısı bir (1); Lise
için gerekli binalardaki kat sayısı da iki (2) olacaktır! Okulların Lise kısmı
da iki katı asla geçmeyecek, bunlar da deprem, yangın, sel felaketi ve benzeri
yıkımlara karşı, son derece dayanıklı ve son model teknoloji ile donatılmış
olacaktır.
Üç katı geçen eğitim ve öğretim için bina bulunmayacaktır. Üniversite
arazisi, çok daha büyük alanlara yayılmış, son teknoloji ürünleri ve
laboratuvarlar, kapalı ve açık havuzlar, salonlar, gösteri merkezleri,
tiyatrolar, konferans salonları, denek ve gözlem evleri, hayvan ve insan denek
merkezleri, patoloji, mikro biyoloji, psikoloji, histoloji, arkeoloji, … vb.
laboratuvar ve üniteleri ile donatılmış çok amaçlı kompleks ve ünite, odalarının
yer aldığı binalardan teşekkül ettirilecektir…
Kamu Kurumlarında Çalışanlar İçin:
Akademik kariyer sahiplerinin “Üniversitelerin Akademik Komisyonundan
Geçmiş” yazdığı her Makale başına: 250.000 TL.
İşçi, memur, akademisyen, her kim olursa olsun, yaptığı her yeniliğe, buluşa,
yeni ve orijinal düşünceye: 500.000.TL
Akademik Komisyondan geçmiş her yazdığı orijinal Kitap başına 750.000TL.
Kimsenin bilmediği, duymadığı insanlığa, ilme, teknolojiye, fayda sağlayacak yeni buluş, icat, gerçekleştirenlere, her gerçekleştirdiği Yeni Buluş başına: 1.000.000.TL Gayretlilik (Başarı) Ödülü verilecektir. Ödülün değeri belirlenmiş rakam ve, veya rakamlar dışında da buluşun faydasına etkisine ilim camiasında ve halk içinde yer bulacak yankısına bağlı olarak, kat kat yükseltilebilecektir.
Kamuda Çalışan İşçi ve Çalışan Memurlara bahsedildiği gibi: Tahsil, Kariyer, Liyakat ve Başarı Kriterleri Dikkate Alınarak maaş ödenecektir.
Eğitime Yılları Açısından Önerimiz Şudur:
İlk, Orta, Temel Bilgiler, YIL: 5+3=
8 Ortaokul
Lise, (Meslek Edindirme:1), YIL: 8+3=11 Lise, İlk Meslek
Önlisans Eğitimi (Meslek Edindirme: 2), YIL: 11+3=14 Orta Meslek
Lisans Eğitimi, YIL: 14+3=17 Yüksek Meslek
Uzmanlık Eğitimi, YIL: 17+3=21 Uzman
Doktora Eğitimi, YIL: 20+3=22 Doktor
Doçentlik Eğitimi, YIL: 22+3=24 Doçent
Profesörlük Eğitimi YIL: 24+3=26 Profesör
Her kişiye istediği mesleklerinden birine atlayabilme; kariyer ve unvan
elde edebilme şansı ve imkânı tanınacaktır.
Bu hayata dönük eğitimin dışında, üniversitelerdeki fazladan olan yıl sayısı kaldırılacaktır. Kişinin gençlik yılları, olumlu, verimli, hızlı ve kısa bir sürede değerlendirilecektir.
Örneğin: Diş Hekimliğinde dört (4) yıl liseden sonra bir (1) sene İngilizce hazırlık 5 yıl diş hekimliği (çok mantıksız ve akla aykırı bir durum) hangi bölüm olursa olsun üç ay, altı ayda diş teknisyeni yetiştiren kurslar var. Bunların hepsi de Diş Teknisyeni oluyor ve her diş hekiminin yanında da fevkalâde çalışıp para kazanabiliyorlar.
Peki o zaman Diş Doktoru yapmak için bir gencimizi, niçin 1+5= 6 yıl
okutuyoruz? Gençlerin heba olan enerjilerine ve yıllarına yazık değil mi?..
Verilen emeğe, heder olan enerjiye, en verimli yıllara, kaybolan
gençlikleri, gösterdikleri performanslarına yazık değil mı?!..
Çalışanlardan herhangi birinin ölümü durumunda anne ve babanın çocukları “kız
veya erkek” fark etmeksizin anne ve babadan ikisinin veya herhangi birinin
maaşını alamazlar!.. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bu işten doğrudan sorumlu
olup: Bütün çalışmayanlar, işten çıkmış olanlarla, başka sebeplerle işe
başlayamamış olanların:
Bay bayan; kız veya erkek fark etmeksizin, “hayat güvencesi”, Sosyal Güvenlik Kurumu’dur!..
Devlet Her Vatandaşın Güvencesidir!
İşsiz olana maaşını ödemekle, iş bulmak ve veya geçimini temin etmekle
yükümlüdür!.. Bu sayede millet fertlerinden her birisi: “Namerde değil,
merde dahi muhtaç olmadan!” huzur, güven ve gurur içinde yaşama zevkini
tatmış olacaktır!..
Her vatandaşın maaşından bu kurum doğrudan sorumludur. Aksi bir durum
ortaya çıktığında Kurum, şahsın maaşının ödenmemiş aylarının miktarını, yasal
faizi ile birlikte derhal öder. Ödenmemesine sebebiyet veren, bundan doğrudan
veya dolaylı sorumlu olanlar hakkında, “Kurumu Zarara Uğratmak” tan soruşturma
açılır.
Kişinin bütün alacakları Kurum tarafından derhal ödenir!.. Aksamaya sebep
olan bu kişilerden de Devlete verdikleri zarar kadar, aylıklarından kesilerek
tahsil edilir!.. Ayrıca Devlet Memurları Kanununca “Kınama” ile
cezalandırılırlar.
Devlet Kurumlarında çalışan hiçbir kimse “Eş Maaşı” dışında (Danışmanlık,
Müşavirlik, Huzur Hakkı, Kurum Üyeliği, Kurum Danışmanlığı, Yönetim Kurulu
Üyeliği, Şirket Üyeliği, Şirket Ortaklığı, … vb. gibi hiçbir ad altında üçüncü,
dördüncü beşinci ve daha fazla, hiçbir ücret ve maaş alamaz!..
Devlet memurları ticaret de yapamaz! Aksini yapanlar Devlet Memurluğundan derhal çıkarılırlar.
Emeklilikte Maaşlar:
“Geçinebilirlik Maaşı” na bağlı olarak, her zaman
güncellenecektir. Ogün: Yeni emekli olmuş emsalindeki kişiler gibi her emekli,
kendi branşında, mesleğinde, tahsil ve kariyerinde, “Bugün Emekli Olmuş
Kişilerin” aldığı Emekli Maaşları kadar maaş alacaklardır. Bu maaşlar hali
hazırda çalışanların maaşlarının: % 75’inden kesinlikle az olamaz!..
Yıllık bütçelere göre emeklilerin alacağı Maaş ve Ücretler; ülke
yönetimine katkıda bulunmuş bu kişiler için “Ödül Olarak” fiilen bu işi
yürüten, fiilen çalışanlardan da yükse çıkarılabilir, yükseltilebilir, fazlalaştırılabilir;
fakat asla bu oran %75’ten hiçbir şekilde ve şartlarda az olamaz, azaltılamaz!..
Bu sistem, asgari ücret belirlenmesi ile birlikte otomatik olarak güncellenecek
ve sürekli güncel olarak kalacaktır.
Bugünün emekli olmuş fakat, maaşları eriye eriye asgari ücretin altında kalmış Profesör, Hâkim, Savcı, Mühendis, Doktor, Öğretmen Öğretim Görevlisi, Asker, …vb. gibi yaşama standartları hatta asgari ücretin altına düşürülerek ezdirilip, horlanmasına asla müsaade edilmeyecektir!..
Yöneticiler:
En zeki en çalışkan en başarılı kişilerden seçilip oluşturulacak: Kariyer, hizmet yılları, liyakat, ehliyet, başarılılık, sistemine bağlı olarak göreve atanacaklar. Kamudaki bütün atamalarda, en az dört yıllık akademi, yüksekokul, fakülte veya eşdeğer okul mezunlarından başlanarak, sırasıyla: Dört-Beş yıllık Lisans, Master, Doktora, Profesör ünvanlılar arasından, “Başarı Kıriterleri Sistemi” göre belirlenecektir.
Bizi Yöneteceklerin:
“Ali Cengiz Oyunları, Tilki Kurnazlığı, Tavassutla, Adam Kayırmayla, Yakın
Akraba, Hısım, Eş Dost…vb.” standart dışı atama ve yükselmelere, asla ve asla
müsaade edilmeyecektir.
Yöneticiler, belirtilen kıstaslara uyanlar arasından, kurum içinden, oy
birliği veya oy çokluğu ile seçilecektir…
Bunlar da maaşlarını “Makam Maaşı” olarak adlandırılmış olan kriterlere
göre alacaklar.
Maaşlar, her makam atlayışında: 5.000.TL. ilave ile gerçekleşecektir. Bunun
adı “Kadro Maaşı” (Makam Maaşı) olacaktır. “Kadro Maaşı” normal maaşlara
ilaveten ve o kadrolara geçip, bu görevleri fiilen yürütenlere ödenecektir.
Hiçbir makamın vekaleten yürüteni olmayacak, bir gün dahi o görevi yürütenler,
yürüttükleri süre için asıl olanların aldığı maaş gibi bir günlükse, bir günlük
olarak o makamı yürütenlerin maaşlarını alacaklar. İki günlükse, iki; üç, beş,
on, veya bir ay veya iki ay,…vb. her ne ise yürüttüğü süreler içindeki “Makam
Maaşı” nı alacaklardır.
Makamları Fiilen Yürütenler: Geçinebilirlik Maaşı,
Çocuk ve Tahsil Parası, Kendi Tahsil Yılları veya Akademik Kariyer Yıllarının
Paralarının toplamı üzerine, yürüttükleri Makam (Kadro) Maaşını da birlikte
alacaklar.
Not: Başkasının yerine makamları yürütenler, normal veya herhangi, bir
sebeple emekli olsalar bile, fiilen yürüttükleri makamlarda almış oldukları
maaş üzerinden emekli olacaklar… Bu makamda, bir gün dahi bulunmuş olsalar dahi
emekli maaşları bu makam, kadro üzerinden ödenecektir!..
Her yıl “Geçinebilirlik Maaşı” belirlendiğinde, bu maaşlar da
değişecek… Her Makamda kalınma süresi beş (5) yıldır. Kurum isterse yeniden
ikinci beş yıl için de kişiyi bu makama seçebilir. Üçün kez hiç kimseye aynı
makama veya daha başka makamlardan birine seçilme hakkı, hiçbir şekilde ve asla
tanınmayacaktır!..
Buna sebep: En eski tarihlerden buyana görülmüştür ve bilinmektedir ki özellikle, üst makamları kapanların etrafını oğlu kızı, hanımı ve onların çevresi veya onu o makama taşıyan, yardım ve tavassut eden, sebep olan dalkavuklar ile çevrilmekte, bunlar işlerin adalet için yürütülmesini engellemekte, çıkar ve para peşinde koşmaktan devlet ve millet zarar görmektedir. Bu sebeple çok çalışkan ve halkça, çok sevilen ve çok yetenekli bir dahi bile olsa, aynı makamda kalma süresi ikinci beş yıl ile sınırlandırılmış olup üçüncü beş yılda aynı makam veya başka bir makamda, asla ve asla kalamayacaktır…
Makam, unvan ve kadrolara geçişlerde aranacak şartlar aşağıda sıralanmaktadır:
Öğretmen: Eğitim ve Öğretim için yeni atanan
kişidir. Stajyerlik Süresi bir yıldır.
Uzman Öğretmen: Alanında altı yıl (6) çalışmış Öğretmenlerden olma şartı aranacak.
Şef: Alanında sekiz yıl (8) çalışmış “Uzman
Öğretmenlerden” olma şartı aranacak.
Okul Bölüm Şefi: Alanında on (10) yıl çalışmış “Şef Öğretmenlerden” olma şartı aranacak.
Okul İdarî Bölüm Şefi: Alanında on iki (12) yıl çalışmış “Şef Öğretmenlerden” olma şartı aranacak.
Okul Müdür Yardımcısı: Alanında on dört (14) yıl çalışmış “Bölüm Şefi ve İdarî Şeflerden” olma şartı aranacak.
İdarî Okul Müdür Yardımcısı: Alanında on altı (16) yıl çalışmış “Bölüm Şefi ve İdarî Şeflerden” olma şartı aranacak.
Okul Müdürleri: Alanında on sekiz (18) yıl çalışmış “Müdür Yardımcısı ve İdarî Müdür Yardımcısı” olma şartı aranacak.
İdarî Okul Müdürü: Alanında yirmi (20) yıl çalışmış “Müdür Yardımcısı ve İdarî Müdür Yardımcısı” olma şartı aranacak.
Başöğretmenlik: Alanında yirmi iki (22) yıl çalışmış “İdarî
Okul Müdürü” olma şartı aranacak.
İdarî Başöğretmenlik: Alanında yirmi dört yıl (24) çalışmış “İdarî Okul Müdürü” olma şartı aranacak…
Her yıl “Geçinebilirlik Maaşı” belirlendiğinde bu maaşlar da değişecek… Her Makamda kalınma süresi beş (5) yıldır. Kurum isterse yeniden ikinci beş yıl için de aynı kişiyi bu makama seçebilir; ancak üçüncü kez seçilme hakkı, hiç kimseye, hiçbir şekilde tanınmayacaktır!..
Genel Müdürlük için yirmi (20) yılını doldurmuş olmak ve
bütün makamlar için aranan kıstaslar bu makamda da aranacaktır. Diğer idarî
birimlerde de bu kıstaslar dikkate alınacaktır!..
Müsteşar Yardımcıları ve Müsteşarlar da aynı birim içerisinden gelen ve hizmette yirmi (20) yılı tamamlayanlar arasından, aynı kıstaslar çerçevesinde seçilebilecektir…
Not: Bakanları, Başbakan seçer ve atar; fakat Maaşları en yüksek Profesör maaşını geçemez. Onlar da tahsil seviyesi yukarıdaki kıstaslar çerçevesinde İlkokul, Ortaokul (İlköğretim), Lise; Dört yıllık Lisans, Beş yıllık Lisans; Uzmanlar, Altı Yıl Tahsil Yapan Tabipler, Doktor, Doçent, Profesör unvanı almış oluşlarına göre maaş alacaklardır.
Dekanlık Makamı için Doçentlikte üçüncü yılını doldurmuş,
toplam hizmet yılı: On (10) yılı geçmiş olan Doçentler Arasından;
Rektör Yardımcılıkları Makamlarına, Profesörlükte üç yılını
doldurmuş Profesörlerden, toplam hizmet yılı: Yirmi (20) yılı doldurmuş, olan
Profesörler arasından;
Rektörlük Makamı için Profesörlükte beş (5) yılını
doldurmuş Profesörlerden, toplam hizmet yılı yirmi beş (25)’i doldurmuş
olan Profesörler arasından;
Enstitü Müdürlüğü Makamı için Profesörlükte beşinci yılını doldurmuş Profesörlerden, toplam hizmet yılı: Otuz (30) yılını doldurmuş olan Profesörler arasından, kendi bölümleri arasından, Üniversitece gizli oylama usulüyle seçilirler. Seçimler tamamen üniversitelere aittir. YÖK’ün veya başka bir kurumun buralara müdahalesi mümkün olmayıp ve hiçbir şekilde müdahil olmayacaktır!.. Üniversiteler tamamen “Özerk” olmalıdır!.. YÖK de angaryadır kaldırılmalıdır…
Makamları fiilen yürütenler: Geçinebilirlik Maaşı, Çocuk ve Tahsil Parası,
Kendi Tahsil Yılları veya Akademik Kariyer Yıllarının Paralarının toplamı
üzerine, yürüttükleri Makam (Kadro) Maaşını da alacaklar.
“Kadro (Makam) Maaşları”:
Öğretmen : 90.000.TL
Uzman Öğretmen : 100.000.Tl
Şef : 110.000.TL
Okul Bölüm Şefi : 120.000.TL
Okul Bölüm İdarî Şefi : 130.000.Tl
Okul Müdür Yardımcısı : 140.000.TL
İdarî Okul Müdür Yardımcısı : 150.000.TL
Okul Müdürleri : 160.000.TL
İdarî Okul Müdürü : 170.000.TL
Başöğretmenlik : 180.000.TL
İdarî Başöğretmenlik : 200.000.TL
maaşlarını alacaklar.
Şef :
160.000.TL alacak;
Müdür : 180.000.TL.
Genel Müdür :
200.000.TL.
Müsteşar :
200.000TL. “Makam Maaşı” alacaklar.
İlk Okul Mezunu Bir Milletvekili Normal Maaşlarına İlâve Olarak:
Milletvekili Maaşı :
140.000.TL.
Komisyon Üyesi Vekiller : 150.000.TL.
Grup Başkanları Yardımcıları : 160.000.TL.
Grup Başkanları :
170.000.TL.
Başbakan :
180.000.TL.
Cumhurbaşkanı : 200.000.TL.
Not: İlköğretim ve Her derecedeki Lise Öğretmenleri için aranacak olan bütün bu şartlarda, öğretmenlikte fiilen bulunmuş olanlar dışındakiler, bu hizmete seçilemezler.
Kıstaslar:
Hizmet yılları, Kariyer, Liyakat ve “Başarı Kriterleri Sisteminin” geçerli olacağı, sıra ve ilkeler, göz önüne alınarak belirlenecek ve ulaşılabilinecektir.
“Öğretmen, Uzman Öğretmen, Okul Şefi, Okul Müdür Yardımcısı, Okul Müdürü, Başöğretmenlik” unvan ve kadrolarıdır. Diğer idarî birim ve yönetici kadrolarından ayrılmıştır…
Okulun İdarî Bölüm Şefi, Okulun İdarî Müdür Yardımcısı, Okulun İdarî Müdürü, Okulun İdarî Başöğretmeni …vb. hak etmediği halde, havadan uçarak: Hop Şeflik, herhangi birinin tavassutuyla Müdür Yardımcılığı; bir selâmla Müdürlük, bir pusulayla Başöğretmenlik …vb. idarî veya idarî olmayan hiçbir Kadro ve Unvanlara kesinlikle geçilemeyecektir!.. Burada kıstaslar: Hizmet yılı, kariyer, liyakat, başarı, buluş icatlar; süre, sıra takip edilmeden ve buralarda başarılı olunmadan asla geçilemez!..
Siyasî bir yaklaşımla da: Cemaat, Tarikat, Şeyh, Şıh, Seyit, Pîr; Bir Partinin İl veya İlçe Başkanı, Bir Milletvekili, Millî Eğitim Bakanı, Başbakan veya Cumhurbaşkanı böyle “Kural Dışı” bir atama yapamazlar!.. Her şey, kurum içinde oluşmuş “Bir Sistem Dahilinde İşleyecek” ve bu sisteme dışarıdan hiçbir kimse ve güç müdahale edemeyecektir…
Not: Belirtilen, şu unvanlar lüzumsuz, angarya,
“bürokratik bir engel” teşkil etmekte olup, devlete yüktür, kaldırılmalıdır.
Bürokrasiyi azaltmak ve devlette işleri çabuklaştırmak açısından: (Şb. Müdür
Yardımcısı, Şb. Müdürü, Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcısı, Müsteşar
Yardımcısı, Bakan Yardımcılığı) gibi görevler kaldırılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder