RUSLAR ve TÜRKLER Abdullah Çağrı ELGÜN
Ruslar Bize Neler Yaptı?
I.Abdülhamit (1768-1774) bunu
duyunca felç geçirdi. Çeçenistan, Kırım, Volga, Sibir, Astrahan, Tatar, Dest-i
Kıpçak (Kazak) Hanlıklarını yok ederek büyük katliam yapan Rusya’dır.
Burada bulunan Türkler canlarını kurtarmak için yollara düştü, kimi denizde
boğuldu kimi karlı yollarda hastalıktan öldü… (Kırım Göçü, Karakalpak Göçü, Tatar
Göçü, Ahıska Göçü, Kazak ve Kırgız Sürgünleri…) Ruslar’ın Türkler’e
yaptığı katliamlardır.
Ruslar, Türk Hanlıklarının içine
soktukları çok az sayıda ajanlar vasıtasıyla, satın aldıkları din adamları ve devlet
adamları sayesinde Türkler’i içten çökertmişler ve bu satılmışların yaptıkları propagandalar
sayesinde, Türk Hanlıklarını tek tek ele geçirmişlerdir. Ele geçirilen
yerlerdeki Türkler’den kurdukları ordularla, Türk’ü Türk ile savaştırıp
Türkler’i, birbirlerine kırdırdılar. Bugün, Çeçenistan Askerleri’nin
Ukrayna’da (Tatar Türkleri) savaştırıldığı gibi…
Ukrayna halkının
çoğunluğu Tatar Türkü’dür. Başken Kiev (Kıyevi) (Kıyı Ev) demek
olup isimleri de Türkçedir. Bu bölgenin en eski adı Türkiya’dır…
Yani bu topraklar Türkler’in hayat sürdüğü ülkedir.
Ruslar ile mücadelemiz bir şarkı sözü misâli: “Bir dargın bir barışık!..” şeklinde vatanları ellerinden alınmış Türkler olarak, 700 yıldır devam etmekte olup, her seferinde Türkler, çok büyük yıkım ve katliama maruz kalmıştır ki bu bir soykırımdır…
Osmanlı Türkiyesi’ni,
1876 Berlin Anlaşmasının ortamına hazırlayıp sokan, Rusya’dır.
1887-1878 (93 Harbi) ile Osmanlı
Türkiyesi’nin üçte iki topraklarının kaybına sebep olan Rusya’dır.
Osmanlıyı, kendi valisi (Kavalalı
Mehmet Ali ve oğlu İbrahim Paşa) tehdidinden kurtarmak için yardıma gelerek,
Osmanlı Topraklarının Paylaşılması planlarını hazırlayan Rusya’dır.
3 Mart 1878
'de Yeşilköy (Ayestefenos) Anlaşmasının imzalanmasından hemen sonra Osmanlı
topraklarına el koymak için Balkanlar’da Sırp ve
Slavları örgütleyen, Rusya’dır.
Osmanlıyı, Ayestefonos (Yeşilköy) Anlaşması’nı imzalamaya mecbur eden, Rusya’dır.
Ayestefonos (Yeşilköy) Anlaşması ile:
Bosna-Hersek
bağımsız olacak.
Romanya, Sırbistan ve Karadağ’ın
bağımsızlık verilecek.
Büyük Bulgaristan Krallığı
kurulacak ve krallığın sınırları Trakya’dan Arnavutluk, Tuna’dan
Ege’ye kadar uzanacak!
Osmanlı Devleti
savaş tazminatı olarak Rusya’ya 30 Bin Ruble (245 milyon Osmanlı Altını)
ödeyecek…
Teselya, Yunanistan’a
teslim edilecek.
Bulgaristan
asilleri tarafından, yeni Bulgar Anayasası hazırlanacak.
Boğazlar, savaş
ve barış zamanlarında, bütün gemilere açık olacak.
Ermenistan ve Girit’te
ıslâhatlar yapılacak.
Ardahan, Artvin, Kars, Doğubayazıt,
Sarıkamış, Eleşkirt ve Batum Rusya’ya bırakılacak.
İmparatorluk tahtında Padişah II.
Abdülhamit Han bulunuyordu ve bu anlaşmanın hemen sonrasında, “1876’da Berlin
Anlaşması” imzalandı…
Rusya, Osmanlıya saldırırsa, İngiltere'nin Osmanlı Türkiyesi’ne yardımı, korumalığı karşılığında Kıbrıs, İngizler’e vermiştir… Saltanat Tahtında yine Padişah II Abdülhamit Han bulunmaktadır.
Atatürk Döneminde Ruslar ile İlişkilerimiz:
“Genç ve fakir Cumhuriyetimiz hayatta
kalma mücadelesi verirken, ABD ve Batı Devletleri Fabrikalarımızın kapanması
için kıçlarını yırtarken, beş kuruş para almadan sadece ve sadece; Kuru
üzüm, narenciye, domates vs. ve tarım ürünleri karşılığında:
Türkiye'nin en büyük demir çelik
işletmesi İskenderun Demir Çelik'i,
Seydişehir Alüminyum'u,
Oymapınar Barajı'nı,
Aliağa Petrol Rafinerisi'ni,
Bandırma Sülfürik Asit Fabrikasını,
Artvin Lif Levha Fabrikasını,
Çayırova Cam Fabrikasını,
Türk Tekstilinin temeli kabul edilen
Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasını,
Kayseri Sümerbank Bez Fabrikasını,
Arpaçay Barajını,
Orhaneli Termik Santralini,
Ruslar, tek kuruş almadan,
tarım ürünleri karşılığında, bize bir nevi hediye etmedi mi?..
Hepsinin parası: Domatesle, salatalık,
portakal, mandalina, üzüm, fındıkla ödenmedi mi?
Bunların hepsi ATATÜRK vizyonu değil miydi? ” Atatürk Ruslar ile iyi bir ilişki kurmuş; bu, iyi dostluk sayesinde Türkiye, Kurtuluş Savaşı sonrasında büyük bir hamle yaparak ayağa kalkmıştı!
Bugün İkinci ve Büyük İlişkilerimiz Olan
Devlet, Amerika’dır:
ABD, Muavenet
Muhribimizi vurmuş, Irak’ta bulunan Özel Kuvvetlerimizin kafasına çuval
geçirmiştir.
ABD, göreve getirdiği
iktidardaki BOP elemanları ve Fethullah GÜLEN ile 15 Temmuz Kalkışmasını
planlayıp Türkiye’yi ele geçirme eylemine kalkışmıştır…
ABD, Irak üzerinde, Eski
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Turgut BİTLİS’in
helikopterini taciz edip düşürmüştür.
ABD, 1948’de, Filistin
Halkı üzerinde büyük bir katliam yaparak, İsrail’i bir maşa devlet olarak
kurmuş olup, bugüne kadar koruyup ve kollayan da odur.
ABD, Türkiye’nin
etrafını kuşatmak, köşeye kıstırmak ve bölmek maksadıyla, Irak’ı bölüp Kuzey
Irak’ta Kürdistan Devleti kurmuştur…
ABD, Terörist örgütler PKK-KCK, PYD-YPG,
DEAŞ’ı
kurmuş, Barzani’yi, şımartmış, kışkırtmış ve Türkiye’nin başına belâ
eden de odur.
ABD, her defasında İŞİD,
PYD, YPG’ye binlerce TIR silah, havadan helikopterlerle mühimmat atmaya
ve teröristleri desteklemeye bugün de devam etmektedir…
ABD, 1974’de Kıbrıs-Rum
Savaşı’nda karşımıza çıkmış, “Bizim verdiğimiz silahları kullanamazsınız!..”
diyerek “Kıbrıs Harekâtını Durdurmuş” ve Kıbrıs’ın tamamen
alınmasını engelleyerek, Kıbrıs’ı bir çıban başı olarak iki başlı
bıraktırmıştır!..
ABD, 1974 Kıbrıs Barış
Harekâtı’ndan sonra, Türkiye’ye yıllarca ambargo uygulamıştır.
ABD, 1974’de “Haşhaş,
Kenevir” ekmeyeceksin diye emir vermiş, ekonomimizin gelişmesini
engellemiş, ihtiyacımız olan silahları bize satmayı reddederek, durdurmuştur…
“Çayımıza Tütünümüze”,
azar azar kota koyan ve ekilmesini yasaklattıran ABD’dir!..
Türkiye Cumhurbaşkanına: “Aptal
Olma!..” diye efelenen yine ABD’dir!..
Türkiye Hapishanesinde
tutuklu bulunan: Casus Papaz Bronson’u serbest bırakmazsan oyarım!..” “Ekonominizi
mahvederim, taş devrine dönersiniz!..” deyip kabadayılık yaparak, Casus Papaz
Bronson’u zorla alıp götüren ABD’dir!..
Hâlen “Fethullah Gülen”i koruyup
kollayan, yine ABD’dir!..
Dünyanın doksan (90) ülkesinde satın aldığı adamlar vasıtasıyla, bu ülkeleri karıştırıp darbe yaptırarak, “doksan ülkenin yönetimini” kendi güdümüne sokan, ABD’dir!..
12 Eylül Darbesini,
Kenan Evren’e yaptıran ABD idi!..
MENDERES, DEMİREL, Kenan EVREN, Turgut
ÖZAL, R.Tayyip ERDOĞAN’ı “Tarikat ve Cemaatler gibi halkın
en çok itimat edip bağlandığı, Haçlılar’ın ileri karakollarını besleyerek” iktidara
taşıyan ABD’dir!..
1940 yılında Amerika’nın
verdiği “Marşal Yardımına” bağımlı olarak, üretim yapan ve dışarıdan
yüzlerce sipariş alan çok önemli Fabrikalarımız ABD’nin isteği doğrultusunda,
iktidara taşıdıkları yöneticiler eliyle ya özelleştirilerek veya doğrudan
doğruya kapatılmıştır!..
Görüldüğü gibi, Atatürk sonrasında, Cumhurbaşkanı Celâl BAYAR ve MENDERES Hükümeti ile “Marşall Yardımları” alarak göbekten bağlandığımız dost(!) devlet, ABD’dir!..
Erdoğan’a, Johnson Mektubu yazan, ABD
idi!..
Tarikat, Cemaat, Şeyh, Şıh, Seyyid
Bilmecesi, “Siyasal İslâm”ı başımıza belâ eden ABD
idi!.. Kurtuluş Savaşı Gazimiz Mareşal Fevzi Çakmak: Cemaat ve
Tarikatler, Haçlılar’ın Anadolu’da kurdukları ileri karakollardır!..”
demişti…
ABD, Marshall Yardımları
ve Truman Doktrini ile Millî Sanayimiz çökertilmiştir. Üretime
geçirdiğimiz ve çoğu ülkelerden mal siparişi aldığımız onlarca Fabrikalarımız:
Uçak (6 Ekim 1926
Kayseri TOMTAŞ),
Cep Telefonu
(Cebit 96; Aselsan 1919; Aselsan 1920; Motorola),
Otomobil (1961 yılında Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL’in talimatıyla Eskişehir Demiryolu Fabrikasında “TURASAŞ” tarafından 129 günde üretilen Devrim adlı otomobil; Türk Otomotiv Sanayi, 1967’ de Anadol ve henüz proje halinde kalan Zafer adı verilen otomobil), …vb. gibi üretim tesisi ve fabrikalarımızın kapanmasına sebep oldular… Dünden bugüne, bizi kendisine muhtaç hale getirerek, bugün bile bize efelenip, eşkıyalık ederek, parasını peşin ödediğimiz: “F-35’ler”in üzerine yatıp “F-35’leri vermiyorum!” diye kabadayılık yapan ve bu zamana kadar bizim mallarımızı, bize teslim etmeyen ABD’dir!..
Rusya'nın 24 Şubat 2021günü başlattığı Ukrayna saldırıları bütün vahşeti ile devam etmektedir. Rusya, bütün dünya devlerinin: (ABD, ÇİN, NATO, VARŞOVA PAKTI, ÜNESKO…) şaşkın ve hayretli bakışları arasında, Ukrayna’yı vurulmaktadır. İnsanlar: Evlerini, sıcacık yuvalarını, bağını bahçesini, iş yerlerini, hayvanlarını, malını mülkünü, kısaca yaşadıkları topraklarda, bütün her şeylerini geride bırakarak büyük kalabalıklar halinde ve per perişan bir vaziyette terk ederek, yollara düşmüşlerdir. Bu Cehennemi ölümden canlarını kurtarmak için vatanlarını terk etmek zorunda kalmışlardır… Yahya Kemal Beyatlı’nın:
“Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor;
Lâkin vatandan ayrılışın ıstırâbı zor!..
Hiç dönmemek, ölüm gecesinden bu sâhile,
Bitmez bir özleyiştir, ölümden beter bile…” Diyerek bütün dünyanın
arsız, utanmaz yüzü; kör gözleri önünde işlenen, bu
insanlık cinayeti, suçu ve insanlık dramıyla dolu sahneyi, ürkek ve korkak
gözlerle ve aldırmasızca izlemektedir…
Savaş:
Kan, göz yaşı, çaresizlik; açlık, sefâlet, hastalık, barut, gaz ve yıkılan
beton duvarlar havaya yükselen toz kokusu… Yıkım, bütün acımasızlığı,
kalleşliği ve canavarlığı ile devam etmektedir. Hiçbir güç, ciddî mânâda bu haksız ve usulsüz
işgali kınamaktan ve yaptırımlar koymaktan öte, bir şey yapabilmiş, durdurabilmiş
değildir. Sadece hain, sinsi bakışlar, ölü ve kör gözlerle seyretmeğe devam ediyorlar.
Şu anda, Ruslarla ya da başka bir ülkeyle düşman
değiliz! Düşman olmak da istemiyoruz; ama kimsenin dostluklarına da (Ukrayna’da
görüldüğü gibi…) fazlaca güvenemeyiz!.. Prensibimiz: “Yurtta barış,
dünyada barıştır!..”; fakat ülkemize girilmedikçe, halkımıza eza ve cefa
edilmedikçe, bizim için savaş bir cinayettir!..
Türkiye’nin, Ukrayna
ve Rusya arasındaki arabuluculuk rolü, Rusya ile tarihte yaşanmış
olayları ve gelecekte ola ki yaşanabilecek olayları
düşünmeye, değerlendirmeye engel teşkil etmemelidir!.. Tarihte yaşanmış
olayları yok sayacak ve görmezden gelecek de değiliz! Düşmanlık yapacak kadar
da akılsızlık edemeyiz…
Ukrayna Savaşı ve savaşın bölgesi: İDİL (Volga) Irmağı ile Dinyester Nehri arasında kalan bir coğrafyada devam etmektedir. Bu bölge Türk Topluluklarının aralıksız bin dört yüz yıldır (1400) yaşadığı ve her şeye rağmen hâlâ yaşamakta olduğu topraklardır… Bu bölgenin en eski ahalisi Türkler’dir… Bugünkü Ukrayna'nın başkenti olan KİEVİ olan KİEV, Kuman Turkleri'nin kurduğu “Kenardaki Ev, Kıyı Ev" anlamına gelen “Kıyıev”, Kiyev’dir… Kısaca, bu topraklarda tarihî, coğrafî ve sosyal akrabalık bağlarımız vardır!..
Tarihteki Rus Zulümlerini Hatırlamak Bile
İstemeyiz:
1783 yılında Kırım,
Rusya'nın eline geçti. Dün Bulgaristan’da, Suriye’de, Irak’ta
ve bugün de Ukrayna’da olduğu gibi Büyük Tatar Göçü başladı. 21
Mayıs 1864’te Rusya, Büyük Kafkas ve Çerkez Sürgünü ile çok
sert ve acımasız bir şekilde soykırımını gerçekleştirdi… Yüzbinlerce insan,
bindirildikleri kırık dökük teknelerle Karadeniz'den Türkiye’ye
doğru akın akın göçmeye ve kaçmaya başladılar. Karadeniz'de o kadar çok
tekne batar ve o kadar çok insan ölür ki; köpek balıkları, insan etine
doyar!.. Bugün Çerkezler, bu sebeple hâlâ balık eti yemezler.
İkinci Dünya Savaşında, Türkiye
savaşa katılmadı. Türkiye, savaşa katılmadığı ve savaşta taraf olmadığı halde; savaştan
galip çıkan tarafta bulunan günlerin Rusya’sı, Türkiye’den: Boğazlar’ın
Hakimiyetini, Kars ve Ardahan Şehirlerimizi istemiştir!..
Türkiye'nin NATO'ya girmesinin temel sebeplerinden birisi de hiç şüphesiz, Rusya'nın bu yayılmacı politikası ve baskıcı uygulamasıdır…
Rusya’nın her yıkılışında yeniden doğduğunu
görüyoruz!..
“Çarlık Rusyası” dağılmış,
1922 yılında “Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği” adıyla Emperyalizmine Devam etmiştir.
70 yıl bu şekilde ömür süren “Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği”
Rusya, 1989-1991 yılları arasında dağılmaya başlamıştır. Böylece: Doğu
Avrupa Ülkeleri, Baltık Ülkeleri, Kafkas Ülkeleri ve Türkistan
Türkleri’nin bir kısmı (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Gürcistan,
Azerbaycan, Türkmenistan) bağımsızlıklarını elde etmişlerdir.
Rusya bu defa da “Rusya Federasyonu”
adıyla yeniden doğmuştur!.. Bugünkü Rusya; varlığını yenileyen,
yeniden güçlenen, kayıplarını yeniden telafi edip, elde etmek için yayılmacı
politikalarına kaldığı yerden devam etmek isteyen yaşlı bir aslandır… Yeniden “İmparator”
olma sevdasına tutularak: Kırım ve Gürcistan’a el koymuş, Suriye
Savaşı ile ezelden beri hayalini kurduğu sıcak denizlere inme (Akdeniz)
hayaline ulaşmıştır.
Bugün, Ukrayna Toprakları’nı da
işgâl ederek, “İmparatorluk Kurma” emelleri doğrultusunda adım adım
ilerlemektedir…
Kırgızistan, Tacikistan; Osetya, Karabağ,
Kırım, Gürcistan, Kazakistan, Rusya'nın “İmparatorluk Kurma” arzuları
doğrultusunda Rusya tarafından karıştırılarak iç kargaşalıklar yaşatılan
ülkelerdir. Ukrayna bunun için bombalanıp harabeye çevriliyor ve yıkılmak
isteniyor. Rusya amacına ulaşır mı, yoksa bu defa, tamamen dağılıp parça parça
olacak mı?..
Seksen beş (85) federal bölge ve on dört (14)
Cumhuriyetten oluşan Rusya’nın bu Cumhuriyetlerinin yarısını, Türkistan
Topluluklarından oluşan Türkler teşkil etmektedir. Tataristan ise Rusya'dan
daha eski ve daha yüksek bir medeniyeti bağrında barındırmaktadır. Bu
günkü Rusya Federasyonu’nun parçalanıp dağılması durumunda, dünyadaki Türk
Devletlerinin sayısı otuza (30) yükselecektir…
Rusya’nın kavgası tarih boyunca, Türk
toprakları üzerinde ve Türkler ile olmuştur!.. Ülkelerini az bir sempatizanlıkla kendilerine
bağladığı gruplarla ö ülkelerde ayaklanmalar çıkartarak, yönetimi devirir ve o
Türk ülkelerini işgal ederdi… Böylece kendilerine direnen ve baş kaldıran Türkistan
Halklarını, Sibirya Sitepleri’nin buzullarına göndermiş, başka yurtlara sürmüş,
vurmuş, sindirmiş ve öldürmüştür. Rusya'nın İmparatorluk aşkı bugün hâlâ Türk
Hakimiyetlerinin ellerindeki topraklar üzerinedir. Tarih bunu söylüyor,
rota bunu gösteriyor.
Tarihini bilmeyen veya tarihini unutan milletler, tarihin tozlu raflarında yatmaktan kendilerini kurtaramazlar…
KAYNAKLAR:
1, Rusya Sempatisi ve Ukrayna Savaşı”: Abdullah Topaç/Konya
2. https://www.yaylahaber.com.tr/rusya-bize-ne-yapmadi-makale,4006.html
3. Öğretim Görevlisi
Şenel ERGİN “Rusya Ne yaptı?”
4.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/egetid/issue/5056/68933
5.https://www.google.com/search?q=Berlin+Anla%C5%9Fmas%C4%B1&oq=Berlin+Anla%C5%9Fmas%C4%B1&aqs=chrome..69i57j0i10i131i433l2j0i10l7.8465j0j9&sourceid=chrome&ie=UTF-8