SEÇİME
DOĞRU
Abdullah
Çağrı ELGÜN
Hâlâ niçin buradasınız?
31
Mart Yerel Seçimlere doğru giderken millette görülen manzara şöyle:
Açlık,
İşsizlik,
Pahalılık
Yoksulluk,
Güvensizlik,
Gelecek Endişesi ve Korku!..
Millet
korkuyor! Millet aç! Millet işsiz! Gelecek endişesi milletin belini bükmüş.
Pahalılık almış başını gitmiş. 220 kuruşluk soğan, olmuş 7.TL patates 8-9.TL
Yoksulluk milletini belini bükerken, vatandaş geleceğinden endişeye kapılarak
güvensizlik, gelecek endişesi, korku deryasında korkarak bağırıyor:
“Beni kim kurtaracak!..”
“Ben ne olacağım?..”
Köyler,
kasabalar ve ilçeler boşalmış… Mahalleler yazlıklardaki sahil sitelerine, sokaklar
Irak ve Suriye gibi savaş yaşamış, bombalanmış, kurşun yemiş yıkık dökük
evlerine dönüşerek hayalet ilçe ve mahalleler oluşmuş. Buralar, inin cinin top
oynadığı, başıboş kedi ve köpeklerin cenneti haline gelmiş.
Köyden
şehre göç, adeta pompalanarak üretime büyük bir darbe indirilmiş. Üreten,
pazarlayan, lojmanları, mahalleleri, satış mağazaları, berberi, kasabı,
terzisi, Sağlık Evi, yüzme havuzları; park, bahçe, çocuk oyun alanları,
kreşler, okullar ve eğlence alanları; kültür merkezleri ve spor sahalarıyla, kendi
sistemini kurmuş, kendi tarlasında ürettiklerini, yine kendisi satan ve pazarlayan,
yüzlerce köylünün çalıştığı, devvâsa fabrikaların, üretim merkezlerinin
kapısına kilit vurulmuş…
Fabrika
ve üretim Merkezlerinin içindeki her türdeki malzemeler hurdacılara satılmak
üzere ora bekçilerinin de marifeti, iş birliği ile hurdacılara satılmış. Jeneratörleri
bile çalınmış binlerce iş yerleri yok pahasına satılarak atıl duruma düşürülmüş,
kapılarına kilit vurulmuştur…
Saman,
yem, buğday, soğan, patates, canlı hayvan gibi milletin en temel ihtiyaçlarının
millet eliyle üretilmemesi sebebiyle, dışarıdan ithal edilir olmuş. Tarlalar,
meralar, bağ ve bahçeler viran olmuş, köylünün gözünün nuru evler ve bahçeler
viraneye dönüşerek yıkık, dökük ve harap olmuş… Bu söylediklerime delil aramak
isteyenler şehrin birkaç kilometre uzağındaki köylere kasabalara ve ilçelere
gitsinler. Gördükleri manzaralar kendilerini şaşırtmayacaktır.
Gezdiğimiz
onlarca mahallelerde durum birbirinden hiç de farklı değildir. İlçe ve köylerimizin
durumu içler acısıdır. Halk giderek yoksullaşmakta, halk giderek hizmetin
gitmediği üretimin durduğu, sosyal hayatın yok edildiği bölgeleri terk ederek,
siğortalı olabilmek uğruna asgari ücrete talip olarak, ucube TOKİ evlerine iskana
mahkum edilmiştir.
Yeni
bir anlayış, yeni bir düşünce yeni projelerle ile ilçelerimiz ve mahalleleri işlenmeğe,
cilalanmağa, parlatılmaya uğraşılmadığı takdirde, gelecek mutlak tehlikededir…
GEÇMİŞ, GELECEĞİMİZİ AYDINLATAN
FENERLERDİR.
Vâdedilenleri
tek tek hatırlayınız:
Sizi
tek başınıza dört defa iktidara getirdik!..
On yedi(17) yıldır tek başınıza
iktidardasınız…
Terörü
bitirdiniz mi? HAYIR!..
“Yolsuzluğa,
vurguna, talana, yalana son vereceğiz.”
Sözünüzü
yerine getirdiniz mi? HAYIR!
“PKK
ve uzantıları ile yan yana gelmeyeceğiz, onların inlerine girecek, onları
inlerine gömeceğiz!”
Ogün
dahil, bugün de her gün, eskisinden daha fazla şehit veriyoruz…
Durdurabildiniz
mi? HAYIR!
İşsizlik
çözüm buldu mu?.. HAYIR!
Tarımı,
ekonomiyi, işsizliği, yaşa takılanların meselesini, Yüksek okul mezunu polise,
öğretmene, hemşireye 3600 ek göstergeyi verebildiniz mi?
Sözleşmeli sistemini, boş gezen yüksek okul ve
üniversite mezunlarının problemlerini çözebildiniz mi? HAYIR!
Peki, hâlâ niçin buradasınız?!..