BAŞKANLIK
TUZAĞININ GERİSİNDEKİLER
YAPTIKLARIM
YAPACAKLARIMIN DELİLİDİR.
Referandum bir ihtiyaçtan mı yoksa, yanlış
olarak yapılan uygulamalar sebebiyle sorumluluklardan kurtulmak için mi ortaya
çıktı? Bunu doğru tespit edebilmek için iktidarın on dört yıl içinde, ülkeye nereden
nereye getirdiğine, bakalım. Vatandaşlarımızın huzur ve mutluluğuna, ülkedeki
terör ve sükûnetin durumuna, şehit olmuş veya pisi pisine teröre kurban gitmiş
şehirler ve masum vatandaşımızın sayısına, şehir ve köylerdeki halka bir
bakalım…
Askeri teşkilatımıza, Polis
Teşkilatlarımıza, Sağlık Eğitim Enstitülerine, kapatılan Üniversitelerimize,
buradaki envanterlerin nasıl ve nerede olduğuna, ülkedeki şehir ve köylerin
içinin boş veya doluluğuna, insana nasıl değer verildiğine ve insanları köle
tüccarları TAŞERONLUK, SÖZLEŞME
sistemine mahkûm ederek hastalıklı, güvensiz bir toplum oluşturmak isteyip
istemediklerine bakalım ve görelim… Getirilen sistemlerle Anadolu insanlarının
çocuklarının sözleşmeli, taşeron kurum ve şirketlerin elinde asgari ücretli; dağlarda
şehit, yandaşların çocuklarının on dört, on sekiz yaşında büyük şirketler
sahibi iş adamı, tüccar; ve bakan olduklarını görmekteyiz… Azerbaycan Devlet
Başkanının hanımı Başkan Yardımcısı olabilmiş ise REFERANDUM sonrasında da neler olacağını görmek için kahin olmaya
gerek var mı? İktidarın devlete bir
hamle yaptırıp yaptırmadığına bakalım. Eğer bir hamle yaptırmış ise bu
hamleleri yaparken devletin olmazsa olmaz dediğimiz kurumlarının, kimlere,
niçin ÖZELLEŞTİRME adı ile yok
fiyatına satıldığı ve bugün elimizde bizim diyeceğimiz ne kalmış olduklarına
bakmak yeterli olacaktır. Geçmiş,
geleceğimizi aydınlatan kılavuz fenerleridir. Geçmişe bakarak nasıl
aldatılmış olduğumuzu, iktidar sahiplerinin de sık sık “Kandırıldık, Aldatıldık” sözleri geleceğimizin nasıl bir ipotek
altında yeniden yeniden: “Kandırıldık,
Aldatıldık” sözleri ile kandırılmak istendiğimizin birer belgesi ve
delilidir.
NİÇİN
“EVET!” DİYECEKSİNİZ?
Vatandaşı hiçe sayarak: “Ananı da al da git!..” dedikleri için
mi evet diyeceksiniz? Komisyon aldıkları kişilerden için: “Onlar
bizim kucağımıza gelip oturacaklar” dedikleri için mi evet diyeceksiniz?
Bu necip milletin “anasına avradına sövdürdükleri” için mi evet diyeceksiniz? “Rüşvete, hırsızlığa, pirim verip paraları
sıfırlayarak millet hakkını gasp ettikleri” için mi evet diyeceksiniz?
Vatanın yüzde 20‘lik toprağını İsrail’e,
yüzde 25’luk toprağını Hollandalılara sattıkları için mi evet diyeceksiniz?
“Kürdistan
özerktir, bayrağı da tanınır.” diyerek, tanınmamış
bir topluluğa devlet muamelesi yaparak Kürdistan
bayrağını göndere çektirdikleri için mi evet diyeceksiniz?
Vatanın en büyük gelir getiren Kurum ve Kuruluşlarını bina, arsa ve
sahilleri ile birlikte özel teşebbüse sattıkları için mi evet diyeceksiniz?
Kışlanın
içine girerek Türk Bayrağını indirmesine izin veren vatan hainlerine üç yıl
boyunca seyirci kaldıkları için mi evet diyeceksiniz?
Teröristleri
Habur Çadır Mahkemeleri kurarak serbest bıraktıkları
için mi evet diyeceksiniz?
Okullarda
ANDIMIZI kaldırdıkları için mi evet diyeceksiniz?
Kuvvetler
ayrılığını unutup gücü milletten ve meclisin elinden almak istedikleri için
mi evet diyeceksiniz?
Egemenlik
kayıtsız, şartsız milletin elinden almak istedikleri
için mi evet diyeceksiniz?
Kendi
ismimiz nesebimiz, Türklüğü, ırkçılık olarak gösterip kitaplardan ve resmi
yazılardan kaldırmak teşebbüsünde bulundukları
için mi evet diyeceksiniz?,
İstiklâl
Marşı’mız söylenirken ayağa kalkmadıkları için mi evet
diyeceksiniz?
Milliyetçiliği
ayaklar altına alarak milletle dalga geçtikleri
için mi evet diyeceksiniz?
Millî
Bayramlarımızın kutlanmasını ortadan kaldırdıkları
için mi evet diyeceksiniz?
Atatürk’e
aleni düşmanlık beslediklerinin bir belgesi olarak, otuz yakın “Atatürk
Stadyumunun” adını, uyduruk ve yabancı isimlerle (Timsah Arena, Torku Arena, Es-Es Arena,Vodofone Arena) değiştirdikleri için mi evet
diyeceksiniz?
Kobani’yi
terörist canilere teslim ettikleri için mi evet
diyeceksiniz?
Çukurca,
Silvan, Şırnak, Silopi’de çukurlara bomba döşettirenleri, üç yıl boyunca
seyrederek masum vatandaşlarımızın baskı ve tehdit ile yalnızlaşarak, korkutulmaları
ve teröristlerin her dediğini yapar hale getirilmeleri ile canından bezen yöre
halkının, tasını tezgahını bırakarak, şehir ve köylerinden kaçmalarını
izledikleri için mi evet diyeceksiniz?
Musul, Kerkük,
Telefer, Bayır, Bucak Türkmenlerinden yüzlerce masum
kardeşlerimizin katledilmesine yol verenlere ses çıkarmadıkları için
mi evet diyeceksiniz?
Referanduma sokulan Anayasanın on üç maddesi tuzaklarla dolu olduğu
için mi evet diyeceksiniz?
Yargıyı
ortadan kaldırarak, parti devleti kurmak, rejim değişikliği ile millet
iradesini ve meclis yetkisini yok sayan tek adamlık sistemini önümüze sürüp,
dayattığı için mi evet diyeceksiniz?
Ülkemizi
federasyonlara taşıyan bir geçiş tuzağı
olduğu için mi evet diyeceksiniz?
CNN’de
konuşan akıllı kimseler Türkiye üzerinde yapacakları değişiklikleri çok güzel
anlatmışlardı: Medyada dolaşan “Sadece Gerçekler” videosu bunu çok güzel
açıklamaktadır.
Bülent ARINÇ: “Saygı
duruşu İstiklâl Marşı olmayabilir. Tam bir sessiz bir devrimdir. Bunu hiç de
abartılı söylemiyorum. Biz ne yaptık değerli dostlar, Biz aslında Türkiye
Cumhuriyeti Devletini kendisi ile hesaplaştırdık. Parti Heyeti Siyasî Heyeti adadan
(İmralı, Öcalan’dan) döndükten sonra
İmralı dönüşü, açıklamalarını önemli ve doğrusu olumlu buluyoruz. Bunlar bizim
de düşüncelerimiz; ve ifade ettiğim gibi tarifli somut ve sonuca götürücü
olacak…” için mi evet diyeceksiniz?
Bu
ülkenin adının “Türkiye” olması, belki yanlış bir şey. Anadolu Cumhuriyeti,
Anadolu Halklar Cumhuriyeti olabilir.” dedikleri için mi evet
diyeceksiniz?
“Türk
Bayrağı” demeyi artık tartışmamız lazım. Herkesin aidiyet foyesi gibi bir
sembolse, “Türkiye bayrağı” demeyi ben öngörüyorum; ya da Demirtaş’ın dediği
gibi Devlet Bayrağı demeyi öngörüyorum.” dedikleri için
mi evet diyeceksiniz?
Tayyip Erdoğan: “Kimse bizim karşımıza Türklük ile de çıkmasın. Biz her türlü
milliyetçiliği ayakları altına almış bir iktidarız.” diyecek kadar ce sur
oldukları için mi evet diyeceksiniz?
Başdanışman İlknur ÇEVİK: “PYD Kantonlarını tanımayı tolere
edebiliriz.” dedikleri için “HAYIR!” diyorum; çünkü geçmişte yaşananlar, yapılanlar, referandum sonrası, nelerin yapılacağının delili ve belgesidir.
Rejim değişikliği yapmak istediğiniz
için, on dört yıl yaptığınız dışlama, ayırma, bölme, ötekileştirdikleri için “HAYIR!” demek gerekli ve “HAYIR!” demek bir mecburiyet ve
hayatiyettir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder